Ana içeriğe atla

THE IMPLANT FILES - İMPLANT DOSYALARI


Tıbbi cihazda kâr hırsı ve gevşek düzenlemelerin bilançosu:
10 yılda 83 bin ölüm, 1.7 milyon hasarlı hasta

Tıbbi cihazlar son 10 yılda 1.7 milyon hasar, 83 bin ölüme yol açtı. Bu cihazların hepsi için düzenleyici kurumlar ve hükümetler hastalara güvence vermişti.



Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun (ICIJ) yeni araştırması tıbbi cihazlar sektöründeki ihmalkârlığın dünya genelinde ciddi problemlere yol açtığını gözler önüne seriyor.

ICIJ’in 36 ülkeden 250’den fazla muhabirin iş birliğiyle gerçekleştirdiği İmplant Dosyaları araştırmasına göre milyarlarca insanın hayatına dokunan tıbbi cihaz endüstrisi hayat kurtardığı gibi kâr hırsı nedeniyle milyonlarca hastayı da ciddi hasar riskiyle karşı karşıya bırakıyor. 


Tıbbi cihazlar dünya genelinde uygulandığı hastalara zarar veriyor. ICIJ’in yeni küresel araştırması hükümetlerin cihazların güvenilirliğini sağlama konusunda başarısız olduğunu gösterdi.

Araştırma, gevşek kontroller ve yükselen endüstri tarafından zorlanan deney standartlarının insanın payına düşen zararı artırdığını gösterdi. 

Amsterdam’dan Gürcistan’a tıbbi implantlar çok sayıda insanı hasta etti, sakat bıraktı hatta bazen insanların ölümüne yol açtı. 

Dünyanın dört bir yanından sağlık yetkilileri, milyonlarca hastayı, organları delebilecek, kemikleri tahrip edip kanı zehirleyebilecek, kalbe yanlış şok verebilecek ve diğer zararlara neden olabilecek iyi test edilmemiş implantlardan korumakta başarısız oldular.
Asya, Afrika ve Güney Amerika’dan düzinelerce hükümet, kendileri tıbbi cihazlarla ilgili düzenleme yapmak yerine Avrupa otorritelerine ya da ABD Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FDA) güveniyor. 


Ancak sağlık uzmanları ve hasta hakları savunucularına göre kompleks yapıdaki cihazlar ABD otoriteleri tarafından çok hızlı onaylanırken, probleme yol açanlar raflardan yeterince hızlı çekilemiyor. FDA şimdi piyasaya girecek yeni cihazlar için kurallarını daha da gevşetiyor. Araştırma boyunca ICIJ ve partnerleri 1500’den fazla kamu kaydı talebi yaptı ve 8 milyondan fazla cihazla ilgili sağlık kaydı topladı. Bunlar geri çağırma bildirimleri, güvenlik uyarıları, yasal belgeler ve kurumsal finansal dosyaları içeriyor. 

Buna göre son 10 yılda FDA’ya 5.4 milyondan fazla olumsuz olay raporu gönderildi. Raporlar hem doktorlar, hem hastalar hem de avukatlardan geldi. Söz konusu raporlarda cihazların ölüm ya da yaralanmaya beden olduğu şüphesine dikkat çekildi. 

ICIJ’in araştırmasına göre tıbbi cihazlar son 10 yılda 1.7 milyon hastada hasara, 83 bin hastada ise ölüme yol açtı. Bu cihazların hepsi düzenleyici kurumlar ve hükümetler tarafından onaylanmış, hastalara güvence verilmişti. 

Avrupa Birliği’nde düzenleyiciler her yıl artan sayıda yaralanma ve arıza raporları topluyorlar, ancak verileri yayınlamayı reddediyorlar.


Avrupa Birliği’nin implantları onaylama sistemi daha da piyasa dostu. Sisteme göre aslında ‘bu bir iş’. Sistemde cihaz üreticileri yüksek ve orta riskli cihazların Avrupa güvenlik standartlarını karşıladığını onaylamak için onaylanmış kuruluşlar olarak bilinen özel şirketlere ödeme yapıyor.

Türkiye de bu sisteme tabi. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından görevlendirlen, Tıbbi Cihaz Yönetmeliği kapsamda beş, Vücut Dışında Kullanılan Tıbbi Tanı Cihazları Yönetmeliği kapsamında bir adet ‘onaylanmış kuruluş’ bulunuyor. Bu kuruluşlar:
• Türk Standardları Enstitüsü 
• Kiwa Belgelendirme Hizmetleri A.Ş. 
• Szutest Uygunluk Değerlendirme A.Ş. 
• UDEM Uluslararası Belgelendirme Denetim Eğitim Merkezi San. ve Tic. A.Ş.
• Notice Belgelendirme, Muayene ve Denetim Hizmetleri A.Ş.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu verilerine göre 2014’ten bu yana Türkiye'de 274 adet tıbbi cihaz güvensiz ürünler listesine alındı. 90 adet tıbbi cihaz ise 2017'den bu yana şirketler tarafından piyasadan çekildi.


Cihaz üreticileri ve düzenleyiciler sorunları öğrendiğinde doktorlara ulaşmıyor, hastaları kendi haline bırakıyorlar. Otomobil endüstrisi onarım gerektiren güvenlik sorunlarını anlatmak için araç sahiplerine ulaşabilirken, tıbbi cihaz üreticileri ve müşterileri olan hastaneler çoğunlukla implantın uygulandığı hastayı bulamıyor. 
Küresel bir veri kaynağı olmayan tıbbi cihaz sektöründe geri çağırmalar ve güvenlik bildirimleri için ICIJ bir veritabanı oluşturdu. Uluslararası Medikal Cihazlar Veri Tabanı (IMDD) adındaki arama portalı bir cihazın herhangi bir ülkede resmi güvenlik kaygısı nedeniyle işaretlenip işaretlenmediğini saptamaya yardımcı olmak için 11 ülkeden 70 binden fazla güvenlik uyarısı ve bildirimini içeriyor.
400 milyar dolarlık pazar
Tıbbi cihaz pazarı büyük ve hızla gelişiyor. Pazarda yıllık satışlar 2000 yılında 118 milyar dolar iken 2018’de 400 milyar dolara çıktı.
ABD’nin Standard&Poor’s 500 endeksinde yer alan önde gelen tıbbi cihaz hisselerinden oluşan fon, son beş yılda yüzde 125 arttı.
@christinaillos @AshleyJPL


IMPLANT FILES: TÜRKİYE
'Essure’yi hasta getirirse uygularız’
Bayer'in piyasadan çekmek zorunda kaldığı, milyonlarca kadının dava açtığı Essure Türkiye’de internetten satın alınabiliyor.
Tıbbi cihaz endüstrisinde hastaları riske atmadan yaşamlarını sürdürmesini sağlayacak ürünler üretilmesinin neredeyse imkansız olduğu çoğu insan tarafından kabul ediliyor. Ancak ICIJ’in araştırmasına göre hastalar zaman içinde tekrarlanan ve aslında önlenebilir ciddi zararlara neden olan cihazlara maruz bırakıldı.
Bu cihazlardan biri de kalıcı doğum yöntemi olarak bilinen Essure. Essure, iki küçük metal ve fiber bobinden oluşup fallop tüpleri içine yerleştiriliyor. Bayer tarafından üretilen cihaz çok sayıda hastada şiddetli ağrı, kanama ve rahim delinmesi de dahil ciddi problemlere yol açtı. Bayer 2017’de cihazı Avrupa pazarından çekse de diğer ülkelerde satışı devam etti. Dünya genelinde 1 milyondan fazla kadına uygulanan Essure, Türkiye’de de bazı özel kliniklerde hastalara uygulandı. Ancak hasta şikayetine rastlanmadı. İşin bir dikkat çekici yanı da hastaların Essure’yi kendilerinin temin etmesi oldu. Resmi olarak Bayer’in henüz Türkiye’de satışını yapmadığı Essure hastalar eğer kendileri bulup getirirse bazı kliniklerde uygulanıyordu. Hatta ikili olarak satıldığı için elinde kalan bir Essure olan kadınlar internet üzerinde satışını yapıyordu. Kamu hastalerinde ise Essure’nin yeni bir yöntem olarak yakın zamanda kullanılacağı konuşuluyordu. Ancak son dönemde dünya genelinde artan şikayetlerin ardından Türkiye’de de Essure bulmanın zorlaştığı ifade edildi. Aradığımız bir klinik aslında bu yöntemi uyguladıklarını belirtirken ancak son dönemde Essure’nin piyasada bulunmadığı bilgisini verdi. Yine Essure’yi hasta kendisi bulursa uygulanabileceği söylendi. Üretici şirket Bayer ise açılan onca davanın ardından kısa bir süre önce Essure’nin ABD hariç diğer ülkelerde satışını durdurdu. Temmuzda yaptığı açıklamada yıl sonunda ABD’de de satışın durdurulacağını açıkladı. ICIJ’in elde ettiği bilgilere göre son 10 yılda Essure’nin vücuttan çıkarılmasını gerektiren 8500 olumsuz olay raporlaması yapıldı. Bayer, ICIJ’e yaptığı açıklamada cihazın dünya çapında geri çekilme kararının güvenlik kaygıları değil ticari nedenlerden kaynaklandığını, cihaz hakkında yanlış ve yanıltıcı bilgi olduğunu söyledi.
ICIJ’in elde ettiği verilere göre dünya genelinde;
Olumsuz olay raporlarının sayısı (2008-2017): 
5,477,285
Ölüm raporları: 82,742
Hasar raporları: 1,703,649
Arıza raporları: 3,606,363
Boş, geçersiz ya da diğer: 84,531

Yıllara göre olumsuz olay sayısı
2008: 178,003
2009: 208,216
2010: 266,215
2011: 398,081
2012: 434,874
2013: 668,537
2014: 838,007
2015: 811,891
2016: 799,668
2017: 873,793

Olumsuz olay raporlaması yapılan önde gelen üreticiler, 2017
Medtronic plc: 191,185
DexCom, Inc: 119,152
Johnson & Johnson: 99,179
Abbott Laboratories: 69,077
Boston Scientific: 40,716
Tandem Diabetes Care, Inc.: 36,995
Zimmer Biomet Holdings: 23,191
Philips: 19,686
Becton, Dickinson and Company: 17,303
Stryker: 16,287

2017 için olumsuz olay çeşidine göre önde gelen üreticiler:
Ölüm vakaları: Abbott Laboratories (2,816), Medtronic plc (1,828) and Boston Scientific (725)
Hasarlı hasta: Medtronic plc (71,444), Abbott Laboratories (42,748) and Johnson & Johnson (25,863)
Arızalar: DexCom Inc. (117,925), Medtronic plc (117,901) and Johnson & Johnson (73,198)

Medtronic'in hızlı yükselişi
ICIJ'in araştırmasına göre tıbbi cihaz devi Medtronic’in meteorik yükselişi, dört kıtada hayat kurtaran icatlarının yanı sıra rüşvet iddialarıyla birlikte gerçekleşti.
Satışlar arttıkça, Medtronic cihazlarıyla bağlantılı şüpheli ölüm ve yaralanmalar da arttı. Öyle ki 2017 yılında, ABD'de tıbbi cihazlarla ilgili tüm olumsuz olay raporlarından beşi bir Medtronic cihazıyla ilişkilendirildi.

2008 yılının sonbaharında, tıbbi cihaz devi Medtronic bir kargaşa içindeydi. Kârlar azalıyordu. Şirket, bazı hastalara gerek olmaksızın şok veren ya da hiç çalışmayan kalp cihazı nedeniyle yüzlerce dava ile karşı karşıya kalmıştı.

ABD'li yetkililer Medtronic'in ürünlerini kullanmaları için Avrupa'da doktorlara rüşvet verdikleri iddialarını izliyorlardı. Bundan sadece bir ay önce, şirket bir yan kuruluşunun ABD hükümeti sağlık programını dolandırdığı yönündeki iddiaları bastırmak için 75 milyon dolar ödemeyi kabul etmişti.

Geçen 10 yılda tablo tersine döndü. Medtronic, tıbbi cihaz dünyasının zirvesine yükseldi ve yıllık gelirini 30 milyar dolara çıkardı. Yüzlerce ürün piyasaya süren şirket 160'dan fazla ülkede ofis açtı.

İmplant Dosyaları'na göre şirket, küresel ölçekte belirlediği dürüstlük kriterlerini ihlal etti. Şirketin dürüstlük sözü verdiği tarihten bu yana, dört kıtadan hükümetler Medtronic'i, ürünlerin izinsiz kullanımlarını teşvik etmek, hükümet sağlık programlarını dolandırmak, fiyatları sabitlemek, olumlu çalışmalar için doktorlara ödeme yapmak ve rekabete aykırı davranışlarda bulunmakla suçladılar.

Soruşturma kapatıldı
Uluslararası incelemeler devam ederken, şirket iddia edilen tüm kanuna aykırı uygulamaları reddediyor.

Adalet Bakanlığı ve ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu, Medtronic'in Türkiye, Malezya, Fransa, Almanya, Yunanistan ve Polonya'daki birimlerine karşı rüşvet iddialarını soruşturdu, ancak altı yıl sonra soruşturmayı hiç işlem yapmadan kapattılar. Medtronic, Türkiye'deki ofisini 2004 senesinde açtı.

ICIJ'e yaptığı açıklamada Medtronic, tüm suçlamaları reddediyor ve yolsuzlukla mücadele yasalarına sıkı sıkıya bağlı olduğunu söylüyor.
ICIJ, ABD'deki düzenleyicilerin 2008-2017 arasındaki adli olay raporlarını esas alarak yaptığı araştırmaya göre, Medtronic veya bağlı şirketleri tarafından üretilen ürünlerle bağlantılı olarak 9.300 ölüm ve 292.000 yaralanma tespit etti.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.