Ana içeriğe atla

Türkiye'de 10 yılda 125 milyar dolar aklandı

Global Financial Integrity (Küresel Finansal Dürüstlük Örgütü)’nün raporuna göre Türkiye’den 2014’te 12 milyar dolar yasadışı yollarla yurtdışına aktarılırken, 10 yılda aklanan tutar 125 milyar dolara çıktı.


Yolsuzluğa karşı uluslararası duyarlılığı artırmaya yönelik çalışmalar yapan Washington merkezli Global Financial Integrity’nin (Küresel Finansal Dürüstlük Örgütü - GFI) 1 Mayıs 2017’de yayımlanan “Gelişen Ülkelerde Yasadışı Finansal Akımlar” adlı raporuna göre, 2014’te yasadışı sermaye akımları toplamda 3.5 trilyon doları buldu. Gelişmiş ülkelerden gelişen ülkelere 2.5 trilyon dolarlık yasadışı sermaye girişi olurken, gelişen ülkelerden yasadışı sermaye çıkışı 1 trilyon dolara ulaştı. Özetle 10 yıllık süreçte gelişmiş ülkeler 2.5 trilyon doları gelişen ülkelere aktararak akladı. Gelişen ülkelerden ise 1 trilyon dolar yasadışı yollarla yurtdışına çıkarılarak aklandı. GFI, yasadışı sermaye akımlarının istikrarlı bir şekilde yüksek kaldığını tespit etti. Raporda, 2014 yılında gelişen ülkelerden toplam ticaretin yüzde 4.2-6.6’sı kadar yasadışı mali çıkışlar öngörüldü.

Türkiye’den ise 2014’te 11 milyar 994 milyon dolar yasadışı yollarla yurtdışına aktarıldı. Türkiye’ye yasadışı para girişi ise 51 milyar 972 milyon dolar oldu. Rapora göre Türkiye’den toplam ticaretin yüzde 1-3’ü kadar yasadışı sermaye çıkışı öngörülürken, Türkiye’ye yasadışı para akışları toplam ticaretin yüzde 6 ila 13’ü arasında tahmin edildi. Türkiye’de 2014’te en az 399 milyar 787 milyon dolarlık ticaret yapılırken, 63 milyar 966 milyon dolarlık yasadışı para giriş çıkışı yaşandı.

Ayrıca fatura edilmeyen ticaret de aynı oranda gerçekleşti. 2004- 2015 arasında ise 125 milyar 462 milyon dolar Türkiye’den yasadışı yollarla yurtdışına çıkarılarak aklandı. Aynı dönemde Türkiye’ye yasadışı sermaye girişi 439 milyar 116 milyon dolar oldu.

Aynı kuruluşun Aralık 2015 tarihli raporuna göre Türkiye’den yasadışı sermaye çıkışı 2005’te 12 milyar 393 milyon dolar, 2006’da 11 milyar 50 milyon dolar, 2007’de 17 milyar 237 milyon dolar, 2008’de 18 milyar 435 milyon dolar, 2009’da 11 milyar 431 milyon dolar, 2010’da 13 milyar 365 milyon dolar, 2011’de 16 milyar 900 milyon dolar, 2012’de 17 milyar 524 milyon dolar, 2013’te ise 26 milyar 487 milyon dolar olmuştu.


Yasadışı giriş-çıkış yüzde 24’ü buldu
* Rapora göre, 2005-2014 arasında gelişen ülkelerde toplam ticaretin yüzde 14.1- 24’ü kadar yasadışı sermaye giriş çıkışı yaşandı. Bunun yüzde 4.6-7.2 kadarını gelişen ülkelerden yasadışı para çıkışları, yüzde 9.5-16.8’sini ise gelişen ülkelere yasadışı girişler oluşturdu.

* 2005-2014 arasındaki 10 yıllık süreçte yasadışı mali çıkışların yüzde 87’si ticaretin hileli faturalandırılmasından kaynaklanıyor.

* Sahraaltı Afrika’dan yasadışı finansal çıkışlar, 2014 yılında toplam ticaretin yüzde 5.3’ünden yüzde 9.9’una çıktı ve diğer coğrafi bölgelere göre daha yüksek bir oranda gerçekleşti. 2004- 2015 arasında bu bölgeden yasadışı finansal çıkışlar toplam ticaretin yüzde 7.5- 11.6’sı kadar oldu.

10 yılda yüzde 10 arttı
* Yasadışı finansal girişlerde ise Gelişen Avrupa diğer bölgelere öncülük etti. Bu bölgeye 10 yılda toplam ticaretin yüzde 12.4-21’i kadar yasadışı sermaye girişi olduğu tahmin ediliyor.
* Toplam yasadışı finansal akışlar (çıkışlar ve girişler) on yıllık dönemde ortalama yüzde 8.5 ile yüzde 10.1 arasında büyüdü.

* 2014 yılında çıkışların 620 milyar dolarla 970 milyar dolar arasında gerçekleştiği tahmin ediliyor; buna karşılık girişler 1.4 trilyon dolardan 2.5 trilyon dolara kadar değişiyor.

* 2005 yılında gelişen ülkelerden yasadışı çıkışlar 333 milyar dolarla 481 milyar dolar arasındaydı.

GFI nedir?
Küresel Finansal Dürüstlük Örgütü (GFI) 2006 yılında kuruldu. Kâr amacı gütmeyen Washington merkezli araştırma şirketi, yasadışı finansal akışların analizini yaparak gelişen ülke hükümetlerine etkili politika çözümleri konusunda danışmanlık veriyor. GFI’nın başekonomisti ise göreve gelmeden önce IMF’de kıdemli ekonomist olarak görev yapan Dev Kar. 32 yıl boyunca IMF’de çalışan Kar, George Washington Üniversitesi’nden doktora derecesine sahip.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.