Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin notuyla ilgili olumsuz mesajlar verdi. Siyasi risklere vurgu yapan Fitch, “Politika tutarlılığı ve öngörülebilirliği şu an halihazırda kendi not grubundaki ülkelere göre zayıf” diyerek indirim sinyali verdi.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye’ye yönelik değerlendirme konferansında ‘siyasi baskılar’ damgasını vurdu. Fitch Ratings Kıdemli Direktörü Paul Rawkins’in yaptığı sunumda riskler sıralanırken, ‘algılanan ana risk yükselen otoriterlik’ denildi. Otoriterliğin artmasıyla şunlara dikkat çekildi:
* Seçimler: Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının politik riskleri azaltmada etkisi sınırlı oldu. 2015’te parlamento seçimleri var. Ekonomik popülizm bir risk.
* Cumhurbaşkanlığıyla ilgili hırslar: Cumhurbaşkanının gücünün artırılmasıyla ilgili baskılar siyasi tansiyonu artırır.
* Politikalardaki ani değişiklik riski: Politika tutarlılığı ve öngörülebilirliği şu an halihazırda kendi not grubundaki ülkelere göre zayıf. Hukukun üstünlüğü, politika öngörülebilirliği ve hükümetin etkinliğine dair kaygılar var.
* Riskler: Yükselen siyasi riskler sermaye hareketlerinin gözünü korkutabilir. Makroekonomik denge ve yapısal reformlar yerine büyüme tercihi notu olumsuz etkiler.
Denge bozuldu
Fitch Direktörü Rawkins, Türkiye ekonomisinin yeniden dengelenmesinin giderek daha zor hale gelmeye başladığını vurgulayarak “Kredi büyümesindeki yavaşlama hız kesse de Merkez Bankası’nın faiz indirimleri bunu yükselişe döndürebilir. Avro bölgesindeki zayıf toparlanma ve jeopolitik riskler cari açıktaki iyileşmeyi tersine çevirebilir. Merkez Bankası üzerinde faiz indirimi için siyasi baskı önümüzdeki dönem azalacak gibi görünmüyor. İkinci çeyrek büyüme verisiyle bu baskının artabileceğini düşünüyoruz. Türkiye sermaye girişlerine fazlasıyla bağlı. Artan dış borçluluktaki azalma ekonominin olumlu tarafı ancak kısa vadeli borçlar yükseliyor” dedi.Bütçe açığının azalması, büyümenin sağlanması için yapısal reformlar ‘elzem’ olduğunu belirten Rawkins, “Birkaç yıl daha Türkiye zor bir seçimle karşı karşıya kalacak. Türkiye yüksek büyümeyi tercih ederse yüksek bir cari açıkla karşılacak. Ve bu tabi ki sürdürülebilir değil” diye konuştu.
Finansman kalitesi düşük
Rawkins’in yaptığı sunuma göre cari işlemler açığında düzelme olsa da finansman kaynakları zayıf. Haziran 2013 - Haziran 2014 verilerini karşılaştıran Fitch şunlara işaret etti:
* Yılın ilk yarısında cari açık önceki yılın aynı dönemine göre 24.2 milyar dolara gerilese de portföy yatırımları 18 milyar dolardan 10.1 milyar dolara geriledi.
* Tahvil bonosu 16.1 milyar dolardan 9.1 milyar dolara geriledi.
* Diğer yatırımlar 26 milyar dolardan 4.2 milyar dolara düştü. Kısa vadeli yatırımlar 2.3 milyar dolar azaldı.
* Net hata noksan 6.3 milyar dolara çıktı.
* Dış finansmanın yüzde 70’i portföy bazlı ve açıklanamayan sermaye girişine bağlı.
Türkiye’nin kredi notuyla ilgili gözden geçirme 3 Ekim’de yapılacak.
Bankacılıkta görünüm zayıflıyor
Fitch Ratings Kıdemli Direktörü Janine Dow ise Türkiye’de bankaların sermaye yapısı hala güçlü olsa da görünümün zayıfladığına dikkat çekti. Dow, Türkiye’de 18 bankanın yani sektörün yüzde 90’ının yatırım yapılabilir nota sahip olduğunu söyledi. Ekonomik büyümenin devam eedeceğini öngördüklerini belirten Dow, “Bu bankalar için de olumlu ancak varsayımlarımız tutmazsa kredi notlarında değişiklik olabilir” dedi. Çok hızlı bir şekilde büyüyen kredi hacminin bir risk olduğuna dikkat çeken Dow konut kredilerinde şu an bir sorun olmasa da bankaların teminat olarak çoğunlukla gayrimenkulleri göstermesinin riskleri artırabileceğine işaret etti. Dow “Ekonomi yavaşladıkça güven zayıfladıkça sorunlu kredilerin artacağını öngörüyoruz” diye konuştu.
Yorumlar
Yorum Gönder