Ana içeriğe atla

Risk çok fırsat yok

UBS Direktörü Geoffrey Dennis, Türkiye piyasaları için önemli riskleri ve fırsatları sıraladı:

1. Makroekonomik riskler: GSYH’nin yüzde 7’si civarında olan cari açık, sıcak paraya bağımlılık ve ani duruş riski. düşük tasarruflar.
2. Küresel ekonomik riskler: Güçlü dolar, ABD tahvil faizlerinin yükselmesi, Fed’in parasal sıkılaştırmayı hızlı bir şekilde yapması.
3. Siyasi riskler: Merkez Bankası’nın bağımsız çalışamaması, cumhurbaşkanının hükümet politikalarının belirlenmesinde hakimiyet oluşturup oluşturmayacağı ile ilgili belirsizlik, Irak ve Suriye ile ilgili jeopolitik riskler.


İsviçreli UBS’nin Gelişmekte Olan Piyasa Stratejileri Direktörü Geoffrey Dennis, Türkiye piyasaları için önemli riskleri ve fırsatları gazetemize değerlendirdi. Türkiye’yi Kırılgan Beşli (Türkiye, Rusya, Arjantin, Hindistan ve Endonezya) arasında en fazla riske sahip piyasalardan biri olarak tanımlayan Dennis’e göre fırsatlar yok denecek kadar azken, makroekonomik, küresel ekonomik ve siyasi risk listesi oldukça kabarık. Dennis’e göre;
* Türkiye’de temel risk GYSH’nin yüzde 7’si civarında olan ve büyük kısmı kısa vadeli sermaye hareketleriyle finanse edilen cari açık. Bu durum lirayı ve genel olarak Türkiye piyasalarını küresel sermaye akımlarının tersine dönme ihtimaline karşı savunmasız hale getiriyor.
* Türkiye açık bir şekilde kırılgan bir ülke. Dövizin aşırı değerlenmesi dikkate alındığında şu anda Kırılgan Beşli içinde en riskli piyasalardan biri. Bu sorunu çözmek için en iyi reform, sıcak para bağımlılığını azaltmak ve uzun vadeli yabancı sermayeyi çekmek için tasarruf oranlarını artırmak olacaktır.
* Türkiye için şu anda ana riskler ABD tahvil faizlerinin yükselmesi, zayıflayan lira karşısında daha güçlü olan dolar kuru, para politikasında devlet müdahalesi, politik riskler, Suriye ve Irak kargaşasıyla ilgili makro riskler. Gelişen piyasaların tümü için de temel risk ABD tahvil faizlerinin yükselmesi ve güçlü dolar.
* Türkiye için fırsatlar ise güçlü bir yerel ekonomiye ve dirençli bir özel sektöre bağlı. Türkiye ve diğer gelişen piyasalarin daha iyi bir gelir büyümesine ihtiyacı var.
* Gelişmekte olan 23 ülkeyi takip eden MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi içinde 13. olan Türkiye, yüzde 1.6’lık payla küçük bir piyasa. Ancak yatırımcı ilgisi, güçlü şirketleri ve oynaklığı nedeniyle gerçek boyutundan daha büyük bir öneme sahip.
* ABD Merkez Bankası Fed’in parasal genişleme programı (QE) neredeyse bitiyor. Şimdi parasal sıkılaştırma riski var. Biz 2015’in ortasında olacağını tahmin ediyoruz. Daraltma süreci yavaş ve tahmin edilebilir olursa ve doların çok güçlenmemesi halinde gelişen piyasalar bunu atlatabilir.
* Jeopolitik riskler Türkiye’nin büyümesini şu an için sınırlı da olsa olumsuz etkiliyor.
* Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında gerilimler mümkün. Bu, yeni Başbakanın kendi politikalarını nasıl oluşturacağına ve Cumhurbaşkanının politika oluşturmada hakimiyet kurmaya çalışıp çalışmayacağına bağlı.
* Türkiye Merkez Bankası’nın şu anda bağımsız bir şekilde para politikası üretmesine izin verilmiyor. Bu piyasa için kötü ve risk oluşturuyor. Değerlemeler için de negatif. Bu sorun öünümüzdeki birkaç ay içinde yeniden su yüzüne çıkacaktır. Eğer ABD tahvil getirileri ve dolar yükselirken TL zayıflarsa, Türkiye Merkez Bankası para biriminin değerini korumak için faizleri yükseltmek isteyecek. Ancak hükümet buna karşı olduğunu söylemleriyle açıkça ortaya koyacaktır.


Piyasa takvimi

* Bu hafta piyasalar üç önemli makroekonomik veriyi izleyecek. Pazartesi sanayi üretimi açıklanacak. Çarşamba GYSH, perşembe cari denge rakamları belli olacak.
* Fitch Ratings, 11 Eylül perşembe İstanbul’da “Türkiye: Önümüzde Daha  Fazla Zorluklar Var” başlıklı bir konferans düzenleyecek. Türkiye ekonomisinin tartışılacağı toplantıda kredi notu da gündeme gelecek. Fitch, Türkiye ile ilgili not kararını 3 Ekim’de açıklayacak. S&P 21 Kasım’da, Moody’s 5 Aralık’ta Türkiye’nin notuyla ilgili açıklama yapacak.
* IMF heyeti 11-12 Eylül’de İstanbul’da özel sektör ve mesleki kuruluş temsilcileriyle temaslarda bulunacak.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/116053/Risk_cok_firsat_yok.html








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.