Gezi olayları sırasında yazdığı senaryoyu tekrardan ısıtıp ortaya çıkaran hükümete göre doların yükselişinin ardında ‘gizli güçler’ var. Ancak ekonomistler “Türkiye’den kaçış bu şartlarda gayet normal. Çünkü hem siyasi belirsizlikler had safhada hem de ekonomide ciddi kırılganlıklar var. Siz paranızı siyasi karışıklıklar varken Mısır’da tutmak ister miydiniz” diyor.
Türkiye’nin gündemini sarsan büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu piyasalardan kaçışı hızlandırırken dolara tavan yaptırdı borsayı eritti. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) tahvil alımlarını aylık 10 milyar dolar azaltma kararının gelişen piyasaları vurması beklenirken karar en çok Türkiye’yi etkiledi. Yüksek cari açık ve dış borçlar nedeniyle kırılgan olan ekonomiye bir de siyasi endişeler eklenince piyasalar güven bunalımına giriyor.
Ancak kırılganlıkların önüne geçemeyen hükümet, operasyon sonrası piyasada yaşanan kaçış için yine kılıfını hazırladı. İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Kurulmak istenen bu tuzak öncesinde kim dolar satın aldı? Bunu açıklayacağız” dedi. Daha önce de Gezi protestoları sırasında Fed nedeniyle dolar kuru yükselmiş, “Bizi çökertmek isteyenler var” denilerek SPK ve BDDK inceleme başlatmıştı.
AKP dolardaki düşüşü ‘komplo’lara bağlarken uzmanlara göre Türkiye piyasalarından kaçışın tek nedeni ‘ekonomik ve siyasi kırılganlıklar.’ Fed’in tahvil alımlarını azaltmaya başlaması ile yüksek cari açığı ve dış finansman ihtiyacı nedeniyle “kırılgan beşli” arasında gösterilen Türkiye’de son gelişmelerle birlikte siyasi belirsizliğin artması, yabancı yatırımcılar açısından önemli bir endişe kaynağı olarak görülüyor. Öte yandan yüksek döviz açığı olan şirketler ve vatandaş borçlarını kapatmak için dolar alıyor.
Kimse batırmak için dolar almaz
Ekonomist Mahfi Eğilmez bu durumu şöyle açıklıyor:
* Eğer bir yerde risk varsa ister Gezi Parkı olayları olsun ister rüşvet ve yolsuzluk operasyonu, riskler yükseldiği için insanlar oradan kaçar. 17 Aralık’tan bu yana dolardaki sert yükselişin iki temel nedeni var: Bunlardan birincisi Türkiye’de insanlar ve şirketler borçlu. Şirketlerin son verilere göre 150 milyar doların üzerinde döviz açık pozisyonu var. Bu borçlarını kapatmak için panikle dolar almaya başladılar. Çünkü açık pozisyonlarını kapatamazlarsa TL değer yitirdiğinden üzerlerine dolar bazında daha fazla borç yükü binecek. 2001 krizinde de bu yaşandı.
* Bu, ekonomik açıdan açıklanabilir bir durum. Kimse kimseyi batırmak için dolar almaz. Anormal bir şeymiş gibi altında polisiye olaylar aramak mantıksız.
* Türkiye Fed’in tahvil azaltım programından en fazla etkilenecek beş kırılgan ülkeden biri. Zaten ekonomik kırlganlıkların yüksek olduğu böyle bir ortamda bir de büyük bir rüşvet ve yolsuzluk operasyonu patlıyor. Böyle bir ortamda kimse kalmak istemez. Sizin Mısır’da paranız olsaydı iç karışıklıklar çıktığında orada paranızı tutmak ister miydiniz?
* Burada kaçışın tek nedeni siyasi riskler değil, ekonomik kırılganlıklar da var. Öte yandan siyasi riskler ekonomik riskleri de tetikliyor. Yabancı bu nedenle kaçıyor, yerli ise var olan borçlarını kapatmaya çalışıyor.
Sermaye çıkışı normal
Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi de belirsizliğin arttığı dönemlerde sermaye çıkışlarının yaşanmasının gayet normal olduğunu söyledi. Piyasada yaşanan gelişmelere ekonomik açıdan bakmak gerektiğini vurgulayan Bürümcekçi, “Türkiye için siyasi ve ekonomik belirsizlikler söz konusu. Fed etkisi de var. ABD verileri güçlü gelmeye devam ediyor. Bu ortamda bizim gibi kırılgan ekonomilerden piyasalardan kaçış söz konusu. Siyasi belirsizlikler nedeniyle biz bunu daha fazla hissediyoruz” diye konuştu.
Yorumlar
Yorum Gönder