Ana içeriğe atla

Kayıtlar

#İşçi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Emeklilikte yaşa takılanlar Yenikapı'da buluştu

Türkiye'de prim gününü doldurmasına rağmen emekli olamayanlar, mağduriyetlerinin giderilmesi talebiyle Yenikapı'da bir araya geldi. Emeklilikte Yaşa Takılanlar denilen mağdurların sayısı 3 milyonu geçiyor. Pelin Ünker © Deutsche Welle Türkçe Emeklilik prim gününü dolduran ancak yaş nedeniyle emekli olamayan binlerce kişi, Yenikapı'da buluştu. Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin çağrısıyla, Türkiye'nin dört bir yanından Yenikapı'ya gelen EYT'ler seslerini bir kez daha yetkililere duyurmaya çalıştı. 17 Ağustos 1999 depreminin hemen ardından yapılan sosyal güvenlik reformu, EYT denilen binlerce çalışanın mağduriyetine yol açtı. IMF ile stand-by anlaşması yapan DSP-MHP-ANAP hükümeti tarafından 25 Ağustos 1999'da çıkarılan yasa, bu tarihten önce sigortalı olanlara da uygulandı. Binlerce kişi, işe başladığı tarihe göre tüm şartları yerine getirse de yaşı beklediği için emekli olamadı. 3 milyonu aşkın ...

Taşeron sistem: İş kazalarının gölgesinde Türkiye

Son beş yılda her yıl yaklaşık 2 bin işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi. İş kazalarına en çok maruz kalan grup olan taşeron işçiler, inşaat sektörünün karanlık yüzünü DW Türkçe'ye anlattı. Pelin Ünker © Deutsche Welle Türkçe 1987’den beri her yıl 4-10 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası, Türkiye’de bu yıl da iş kazalarının gölgesinde geçti. İşçi ölümlerini veriye döken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’ne göre son 5 yılda her yıl yaklaşık 2 bin işçi, iş kazalarında yaşamını yitirdi. Kayıt dışı çalışanlar ise bu rakama dahil değil. Yüksekten düşme, en fazla yaşanan iş kazalarından biri. Ezilme, göçük, trafik /servis kazası, kalp krizi, beyin kanaması, elektrik çarpması ve zehirlenme işçi ölümlerinde en fazla karşılaşılan diğer nedenler. İş kazalarında en fazla inşaat, tarım , madencilik sektörleri öne çıkıyor. 15 yaşında inşaatlarda çalışmaya başlayan Selim Ateş de Rize’de bir inşaatın beşinci katından düşmüş. Ateş, üniversite ...

Yasaklar ve 1977 katliamıyla Taksim'de 1 Mayıs

1 Mayıs İşçi Bayramı'nı Taksim Meydanı'nda kutlamak bu yıl da yasak. Oysa emekçiler için tüm dünyada 120 yıldır kutlanan bu günü, Taksim Meydanı'nda kutlamak çok önemli. Çünkü bu Meydan'ın sol hareket ve emekçiler için sembolik bir anlamı var... Çünkü Türiye'nin ilk geniş katılımlı 1 Mayıs kutlamaları 1976'da bu Meydan'da yapıldı. Bir sonraki yıl da Türkiye tarihinin en kanlı katliamlarından biri 1 Mayıs 1977'de orada yaşandı. 37 kişinin öldürüldüğü bu katliam, sendika temsilcilerine göre, Türkiye’yi 12 Eylül karanlığına ve darbe koşullarına götüren önemli bir dönüm noktası oldu.  DW Türkçe ekibi olarak Taksim'in 1 Mayıs ve sol hareket için simgesel anlamını, sendika temsilcileri ve dönemin tanıklarıyla konuştuk. 🔁 Dw Türkçe Linki: https://youtu.be/HFRVIGb_DoI YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın: https://www.youtube.com/user/pelinunker

Atık toplayan işçiler "tanınmak" istiyor

Kent sorunlarını en iyi bilen kesimlerden biri de geri dönüşüme büyük katkı sunduklarını belirten atık toplama işçileri. Yerel seçimler öncesi tek istekleri resmen tanınmak olan işçilerle çalışma koşullarını konuştuk. Pelin Ünker  / İstanbul © Deutsche Welle Türkçe 🔁 Dw Türkçe Linki 🔁  My Youtube Channel:  Pelin Ünker   (Don't forget to subscribe  )  (Abone olmayı unutmayın) "Yok. Bizi çok dikkate almıyorlar. Oy zamanlarında belki oy verirler diye selam veriyorlar ama" diyor. Bu sözler, 70'li yıllardan beri kağıt toplayan Çetin Bozan'a ait. Kent sorunlarını en yakından bilenlerden olan atık toplama işçileri her gün sabah altıdan gece 12'ye dek çalışıyor. Geri dönüşüme katkı sağlıyorlar. Aralarında atanamayan öğretmenler de var, üniversite öğrencileri de, göçmenler de. Bu işi yapmalarının ortak nedeni ise işsizlik. Türkiye'de kağıttan plastiğe kadar çöplerdeki atıkları toplayan işçilere hemen her gün sokaklarda rastlamak mü...

Kurtlu yemekten, yemekhanede tahliyeye: Havalimanı işçilerinin öyküsü

Yemeğinde kurt, yatağında tahtakurusu çıkan işçiler yemekhanede yargılandı. Bir işçi hariç tüm tutuklu işçiler tahliye edildi.  Havalimanı işçilerinin kurtlu yemek protestosuyla  başlayan hak arama mücadelesi adliye yemekhanesinde devam etti. Aylar süren tutukluluğun ardından bir işçi hariç tüm işçiler tahliye edildi. Pelin Ünker © Deutsche Welle Türkçe Önce tahtakurusuyla kalmaya zorlandılar, ardından birbirlerini görmedikleri hücrelerde... Dün ise adalet aramak için Gaziosmanpaşa Adliyesi’nin personel yemekhanesindeydiler. Evet, yanlış duymadınız bir yemekhanede.  Üç aylık tutukluluğun ardından adalet geç de olsa yerini buldu. Mahkeme hakimi, işçilere isnat edilen suçlamaların alt ve üst sınırını baz alarak tahliyelerine karar verdi. İşçilerden Serhat Bilici'nin ise sorgusunun yapılmamasını göz önüne alarak tutukluluk halinin devamına karar verdi. Tahliye kararının ardından hem duruşma salonunu, hem de adliye önünü dolduran ailelerin endişeli...

Suriyelinin 'çadır' sefaleti

Gezici outlet merkezi Çadır Turnesi’nin görünmeyen yüzü göçün acı gerçeğini ortaya koyuyor. Suriyeliler 8 aydır maaş almadan sefalet şartlarında çalıştırılıyor. Türkiye Çadır Turnesi’ni ünlü markaları daha ucuza almayı kolaylaştıran parlak bir girişim fikri olarak tanıdı. Ancak madalyonun diğer yüzü hiç de parlak değil. Bu markalar tüketiciye Suriyeli göçmen işçilerin ucuz emek gücüyle ulaşıyor. İşçiler karın tokluğuna çalıştırılıp maaşları bile ödenmezken hem alacaklı hem de çaresizler. Bundan birkaç yıl önce orta sınıfa mensup marka meraklılarını hedefine alan şirketler seri sonu orjinal ürünlerini çadırlarda satmaya başlamıştı. Çadır Turnesi ise ünlü markalarla anlaşıp gezici bir outlet merkezi kurarak bu fikri geliştirdi. Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Tanrıverdi, Çadır Turnesi’nin misyonunu “herkesin iyi giyinme hakkına sahip çıkmak” olarak açıklamıştı. Yenikapı’da ev Rafez Tekstil’e bağlı olarak kurulan şirket birçok markaya yu...