Ana içeriğe atla

Sosyal medyada yeni dönem: Kullanıcıları ne bekliyor?

Türkiye’de temsilcilik açmayı kabul etmeyen şirketlere reklam yasağı geldi. Bir sonraki adım bant daraltma olacak. Temsilcilik açmayı kabul eden şirketler aracılığıyla ise sansürün artacağından endişe ediliyor.


Resmi Gazete'de yayımlanan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kararına göre, Türkiye'de 1 milyondan fazla kullanıcısı olan Twitter, Pinterest ve Twitter'a bağlı Periscope gibi sosyal medya platformlarının reklam alması yasaklandı.

1 Ekim 2020'de yürürlüğe giren yasaya göre Türkiye’de temsilci bulundurmayan şirketlere daha önce toplam 40 milyon TL para cezası uygulanmıştı. Reklam yasağı ile üçüncü aşamaya gelindi.

Peki şirketler yine temsilcilik açmazlarsa ne olacak?

Sırada bant daraltma var

Reklam yasağı üç ay süreyle uygulanacak. Üç ayın ardından sosyal medya platformları yine temsilcilik açmazsa yüzde 50'ye kadar bant daraltmasına gidilecek. Bant daraltmasının uygulandığı bir aylık sürenin sonunda da eğer halen temsilcilik açılmamışsa bant daraltılması, hakim kararıyla yüzde 90'a kadar çıkarılabilecek.

Şebnem Ahi

Şebnem Ahi

DW Türkçe’ye konuşan İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyon Başkanı Avukat Şebnem Ahi, "Bant genişliğinin daraltılmasıyla sitenin yavaşlatılması ifade özgürlüğünün ve haber alma özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelir. Nihayetinde bu platformlar kullanıcıların kendilerini özgürce ifade edebilmeleri ve haber alabilmeleri için vardır. Bu da bir yerde sansür anlamına gelmektedir ve Anayasal hakların kısıtlanması anlamına gelir" diyor.

Facebook ve Instagram, reklam yasağının devreye girmesine bir gün kala Türkiye'de temsilci bulundurma kararı aldı.

VKontakte, YouTube, TikTok, Dailymotion, LinkedIngibi platformlar da idari para cezalarından sonra Türkiye'ye temsilci atayacaklarını açıklamışlardı.

DW Türkçe’ye konuşan Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Avukat Faruk Çayır, "Bu düzenlemenin getirilmesinin en önemli sebeplerinden biri Türkiye'de temsilci açmaya sosyal ağ sağlayıcılarını mecbur etmekti" diyor. Çayır, idari para cezalarının ardından reklam yasağıyla birlikte şirketlerin büyük zarara uğrayacaklarını düşündükleri için Türkiye'de temsilci açmaya zorlandıklarını söylüyor.

"Engelleme kararları artacak"

Temsilcilik açma kararı alan sosyal ağ sağlayıcı şirketler bugünden itibaren kullanıcılarının kişilik hakkı ihlali nedeniyle yaptıkları başvuruları 48 saat içerisinde gerekçeli olarak cevaplamak zorundalar.

Gerekçesiz olarak cevap verdikleri ya da ret gerekçeleri hep aynı gerekçeye dayandığı takdirde ise her kişi için 5 milyon liraya kadar ceza ödemek durumunda kalacaklar.

Faruk Çayır, düzenlemenin bu yönüyle ifade özgürlüğünü ihlal edecek uygulamalara neden olacağını düşünüyor. Çayır, "Yasal düzenlemenin getirmiş olduğu özellikle gerekçeli ret ve 48 saat içerisinde cevap verme zorunluluğundan dolayı, sosyal ağ sağlayıcılar, birçok talepte engellemeye yönelik hareket edecekler. Çünkü çok fazla irdeleme şansları olmayacak, binlerce talep gelecek ve dolayısıyla ifade özgürlüğüne ilişkin de sansür uygulanmış olacak" diye konuşuyor.

Faruk Çayır

Faruk Çayır

1 Ekim tarihinden itibaren kadınlar, çocuklar ve Türkiye'deki diğer dezavantajlı gruplara ilişkin yapılan çok sayıda haberin erişime engellendiğini, içeriklerinin internet sitelerinden kaldırıldığını belirten Çayır, bağımsız ve tarafsız gazetecilik için önemli olan ve kişilerin haber alma haklarını en yoğun kullandıkları sosyal medya ağ sağlayıcılarının da bu tür engellemelere yönelik işlemler yapmaya başlayacaklarını vurguluyor.

Reklam yasağı nasıl uygulanacak?

Temsilcilik açmayı kabul etmeyen şirketlere reklam yasağı getirilmesiyle ise kullanıcılar bu platformlara Türkiye'den reklam veremeyecek.

Ancak Avukat Şebnem Ahi’ye göre kanunla değil; Başkan kararı şeklinde Resmi Gazete’de yayınlanan yaptırımların kanuna uygun, uygulanabilir olduğu söylenemez.

Şebnem Ahi, "Yani yaptırımların uygulanması aslında kanuna dayanmıyor ki bu olayın bir sonucu olarak şu anda bu platformlara reklam verildiğinde ödenen ciddi vergilerden de vaz mı geçiliyor olunacak? Diğer bir açıdan bakarsak bu şirketler Türkiye’den reklam veremeyince yurt dışında şirket açıp oradan reklam verecekler ve ciddi anlamda bir ekonomik göç olacak ama burada da soru reklamların da Türkiye'de gösterilip gösterilmeyeceği" diyor.

Temsilci açmayı kabul eden sosyal ağ sağlayıcı şirketler, şu aşamada verilmiş olan cezaların dörtte birini ödeyecek ve reklam yasağı da uygulanmayacak.

Twitter temsilcilik açabilir mi?

Peki Twitter bundan sonra temsilcilik açabilir mi? Ahi'nin verdiği bilgiye göre Twitter da eğer temsilcilik açarsa daha önce kesilen cezalar dörtte bir oranında uygulanacak.

Avukat Çayır ise Twitter'in ifade özgürlüğüne dikkat çekerek temsilcilik açmayı kabul etmediğini belirtiyor. Çayır, "Twitter'ın, temsilcilik açmamasıyla ilgili, mahkemelerin kişilik hakları ihlallerine yönelik vermiş olduğu gerekçesiz, adil yargılanmayı, hak arama özgürlüğünü zedeleyecek nitelikteki erişim engeli kararlarının daha çok ifade özgürlüğünü etkileyeceği yönünde bir gerekçesi var" diyor.

"Sosyal ağlara rağbet azalabilir"

Şirketlerin Türkiye’de temsilcilik açması ise kullanıcı verilerinin Türkiye'de saklanacağı anlamına geliyor.

Avukat Ahi'ye göre, veri gizliliğinden duyulan endişe nedeniyle sosyal ağların kullanımına rağbet azalabilir. Ahi, "Veriler Türkiye'de saklanırsa mahkeme kararıyla paylaşılabilir hale gelecek ve bu da kullanıcılarda anonimlik hakkı ve gizlilik bakımından endişe yaratacak. Şu anda mevcut durumda ABD mahkemelerinden alınmış bir karar yoksa ve uluslararası bir suç veya çocuk cinsel istismarı gibi bir durum yoksa kullanıcı verileri Türk mahkemeleri ile veya savcılık birimleri ile paylaşılmıyor" diye konuşuyor.

"Daha az kullanıcı içerik üretecek"

Temsilcilik açmayan şirketler için ise yaptırımlarda bant daraltılması aşamasına gelindiğinde VPN kullanımının artması bekleniyor.

Şebnem Ahi, 5651 sayılı yasa ile bu tip alternatif erişim yöntemlerinin de engellenmesiyle ilgili düzenleme getirildiğine işaret ediyor. Ahi, "Kullanılacak VPN'in de üzerinden veri aktarımı yapıldığında Türkiye'de denetlenebilir olmaması açısından yine Türk bir VPN şirketiyle çalışılmıyor olması lazım ki bu da zor" diyor. Kullanıcıların illa ki VPN’lere ulaşacağını kaydeden Ahi, fakat çoğu kullanıcının içerik üretmekten kaçınacağını, sosyal medyada daha az kullanıcının içerik ürettiği bir ortamla karşılaşılabileceğini düşünüyor.

"Yabancı VPN'lere yönelinecek"

VPN'leri tek tek engellemek dışında teknik bir imkan olmadığından söz eden Ahi'ye göre, kullanıcılar, daha çok yabancı VPN'lere yönelecek.

Dolaylı açıdan kullanıcıları buna yönlendirmenin de olumsuz yanı olduğuna dikkat çeken Ahi, bu yöntemle bir failin suç içeren eylemlerine dair internet üzerindeki bilgi ve izlerini gizleyebileceği, bunun da suçla mücadele yöntemlerini zayıflatacağı görüşünde.

Hukukçular, temsilci açmayı kabul etmeyen platformlara uygulanacak bant daraltmanın ifade özgürlüğünün ve haber alma özgürlüğünün engellenmesi anlamına geleceği için Anayasa'ya aykırı olacağını vurgularken, temsilci açmayı kabul eden şirketler aracılığıyla da bir sansür uygulanabileceğine dikkat çekiyor.






























Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.