Ana içeriğe atla

Yeni korona önlemleri ne kadar etkili olur?

Dün akşam açıklanan yeni koronavirüs tedbirleri kapsamında, yeme-içme ve eğlence mekanları saat 22.00’den sonra kapatılacak. Peki alınan önlemler salgının bu aşamasında yeterli olacak mı? Bilim insanlarına sorduk. 


Koronavirüs vakalarındaki hızlı tırmanış nedeniyle Avrupa’da pek çok ülkede yeniden etkin önlemler alınıyor. Türkiye’de de dün akşam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından  yeni önlemler  açıklandı.

Bu kapsamda lokanta, restoran, kuaför, düğün salonu, yüzme havuzu, halı saha, tiyatro, sinema, konser salonu ve benzeri iş yerleri saat 22.00'den sonra kapatılacak. Erdoğan ayrıca kamu ve özel sektörde esnek mesai uygulamasının teşvik edileceğini, market ve pazar yerlerinde ise denetimlerin artırılacağını bildirdi.

Peki kısıtlama kararı alınan yerler salgının yayılımında ne kadar rol oynuyor?

"Asıl hareketlilik gündüz" 
Esin Şenol

Esin Şenol

DW Türkçe’ye konuşan enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol, Türkiye’de virüs bulaşının en çok gerçekleştiği noktaları “Bulaşma noktalarımız ev içi, iş yerleri, toplu taşıma araçları ve bize gelen bildirimlere göre açılmış olan okullar. Bunun dışında da kalabalıkların bir araya geldiği ve kontrolsüz bir biçimde temas ettikleri spor salonları, müsabakalar, kafeler, barlar, restoranlar gibi ortamlar” diye sıralıyor.

Şenol, Türkiye'nin hangi önlemleri alacağı, nereleri açık tutacağı konusunu bilebilmesi için hızlıca metodolojik çalışmalara ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Mevcut verilerden hangi bölgelerin esas olarak bulaşma kaynağı olduğunu açık ve net olarak göremediklerini vurgulayan Şenol’a göre, gece 10’dan sonrası için alınan önlemlerin ise salgının bu düzeyinde yeterli olmayacağı açık. Gece 10.00’dan sonra sokağa çıkma alışkanlığının bazı büyük metropoller dışında sosyal hareketliliğin çok küçük bir bölümünü oluşturduğunu vurgulayan Şenol, “Bunu istatistikçiler ve epidemiyologlar aslında Google hareketlerinden tahmin edebiliyorlar. Asıl hareketliliğin gündüz 9.00 ile 17.00 arasındaki mesai saatleri arasında olduğunu onların verilerinden biliyoruz” diyor.

"Enfeksiyon zincirini kırmaz" 
İbrahim Akkurt

İbrahim Akkurt

Göğüs hastalıkları uzmanı ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi  Prof. Dr. İbrahim Akkurt da açıklanan önlemleri yetersiz buluyor. Koronavirüsün daha çok kalabalık ve kapalı ortamlarda yaşamını devam ettirdiğini ve başka insanları enfekte ettiğini vurgulayan Akkurt, “Bu, kapalı ve kalabalık ortamlarda gündüz mesai saatleri içinde, toplu taşımın ulaşımın devam ettiği ortamlarda, çalışma alanlarının yoğunluğunun devam ettiği alanlarda oluşan bir durumdur. Saat 22.00’den sonra insanların çoğu evlerine çekilirler. 22.00’den sonra bir berbere, bir kuaföre bir restorana zaten çok fazla gidilmez. Düğünler de 22.00’den sonra dağılır. Saat 22.00’den sonra alınacak herhangi bir tedbirin enfeksiyon zincirini kırmaya herhangi bir katkısının olacağına ben 35 yıllık bir hekim olarak, bilim insanı olarak kesinlikle ihtimal vermiyorum” diyor.

Erdoğan, dünkü açıklamasında, yüz yüze eğitime geçiş konusunda  salgının seyrine göre  bir değerlendirme yapılacağını kaydetti.

Türkiye’de 21 Eylül’de okullarda kademeli olarak yüz yüze eğitim başladı. Şu an ortaokul 6. 7. sınıflar ile lise 10 ve 11. sınıflar dışındaki öğrenciler bazı dersleri yüz yüze eğitimle alıyor.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise bugün yaptığı açıklamada "Salgının yükselişte olduğu şu dönemde aldığımız tedbirler vasıtasıyla okulların çarşıdan, pazardan, sokaktan daha güvenli olduğunu ispat etme imkanı bulduk" dedi. Ancak uzmanlar aynı görüşte değil.

"Gençler okuldan eve taşıyor"

Türkiye’de hastane kapasitelerine bakıldığında, salgının kritik düzeye geldiğini söyleyen Esin Şenol, “Bizde uzun bir süredir aslında salgın üst seviyede seyrediyor ve bu üst seviyede seyredişte sokakta dolaşan genç nüfusun çok etkili olduğunu biliyoruz. Türkiye'de genç ve hareketli nüfus işe giden nüfus, yeni açılan okullara giden nüfus. Onların bindikleri toplu taşımalar, onların kontrolsüz kalabalıklaşmaları ve aldıkları virüsü de evlerine götürüp evlerindeki bulaş zincirini başlatmaları söz konusu” diye konuşuyor. Şenol, salgının vardığı boyutun, 18 ile 55 yaş arasında aktif çalışan, okullara giden grupların kalabalıklaşmalarını önleyecek şekilde kapanmaları gerektirdiğine işaret ediyor.

İbrahim Akkurt ise okulların açılmasının enfeksiyon zincirine olan etkisinin önümüzdeki haftalarda belli olacağına vurgu yapıyor. Akkurt, “Çünkü özellikle de kalabalıklar ve mevsim değişikliği ile bu ortamlarda birikmeler devam edecek olursa o yaş grubu belki kendileri hastalanmasalar bile enfeksiyon zincirini evden okula, okuldan eve taşıyarak daimi bir sirkülasyon oluşmasına vesile olacaktır. O nedenle toplum olarak, halk olarak bizim mutlaka daha dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum” diyor.

"Kapanma gündeme alınmalı"

Öte yandan Akkurt, alınan önlemlerin gündüz kalabalıklarının oluşmasını tetikleyerek virüsün daha da yayılmasına neden olabileceğine dikkat çekiyor. Salgının geldiği boyutun ciddi şekilde kapanmayı gerektirdiğini düşünen Akkurt, “Bir şekilde insanların sosyal yaşam destekleri sağlanarak esnek çalışma da dahil olmak üzere şu anda enfeksiyonun katlandığı, hastanelerde yer olmayan, yoğun bakımların neredeyse dolma noktasına geldiği illerimiz başta olmak üzere çok ciddi bir şekilde kapanma durumunu gündemimize almamız gerekir” diye konuşuyor.

Yeme-içme sektörü nasıl etkilenecek?

Kafe ve restoranlarla benzeri işletmeler, mart ayının ortasından itibaren koronavirüs tedbirleri kapsamında yaklaşık iki buçuk ay kapatılmıştı.

Peki alınan yeni tedbirler, Covid-19 nedeniyle zor günler geçiren yeme-içme sektörünü nasıl etkileyecek?

DW Türkçe’ye konuşan Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer, artan vakaları kontrol altına almak amacıyla alınan karara saygılı olduklarını belirterek, “Zaten pandemi sebebi ile kapasiteleri azalan işletmelerin bu karar sonrası ciroları daha da azalacaktır. Mevcut durumda ekim sonu itibarı ile sektörün 2019 yılına göre ciroları yüzde 70’lere ulaşmıştı. Yeni gelen saat uygulaması sebebi ile bu oranın yüzde 45- 50 seviyesine ineceğini düşünüyoruz” diyor.

Birçok işletmenin Mart-Haziran kapalılık döneminde hükümetin sağladığı KGF kredileri ile borçlarını ödemeye çalıştığını, şimdi ise bu kredilerin taksitlerinin geri ödemesinin geldiğini söyleyen Demirer, bu ödemeleri yapabilmenin birçok sektör yatırımcısı için mümkün olamayacağını söylüyor. Demirer,’e göre sektörün ayakta kalabilmesi için özel vade ve limitlerde KGF kredisine ihtiyaç var.

Yeni kampanya hazırlığı

Restoranların bugüne kadar Sağlık Bakanlığı’nın yönergeleri doğrultusunda, başta hijyen ve fiziki mesafe önlemleri olmak üzere gerekli önlemleri aldıklarını ifade eden Demirer, müşterinin güvenli işletme sertifikası almış olan işletmeleri tercih etmesinin önemine vurgu yapıyor. Öte yandan Demirer’in verdiği bilgiye göre gece 10.00’dan sonra kapanacak olan restoranlar, misafiri sağlık uzmanları ve diyetisyenlerin tavsiye ettiği şekilde erken yemek yemeğe davet edecek bir kampanya hazırlığı içinde.

Yeni korona önlemleri ne kadar etkili olur? - DW Türkçe











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.