Ana içeriğe atla

DW Haber: 1999 depreminde haklarında dava açılanların akıbetini araştırdık

İzmir’de 30 Ekim’de meydana gelen deprem nedeniyle 114 kişi yaşamını yitirirken, ölenlerin 112’si 9 binanın enkazından çıkarıldı.

 


Depremde yıkılan binaların müteahhit ve fenni mesullerin de aralarında bulunduğu 9 kişi gözaltına işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi.

Peki sorumlular cezalandırılacak mı?

1999 depreminde haklarında dava açılanların akıbetini araştırdık.

17 Ağustos 1999’da merkez üssü Kocaeli/Gölcük olan ve Marmara depremi diye de anılan deprem, resmi rakamlara göre 17 bin 480 kişinin ölümüne, 43 bin 953 kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Depremde 133 bin 683 bina çöktü, 600 bin kişi ise evsiz kaldı.

Ancak TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın raporuna göre ölüm ve yaralanmalara yol açan müteahhitler hakkında 2100 kadar dava açılsa da 1800 dava yasal boşluklar nedeniyle cezasız kaldı. 

Kalan 300 davadan sadece 110'u ceza ile sonuçlandı ve bu cezaların çoğu ertelendi. Bunun dışında kalan davalar da 16 Şubat 2007’de zaman aşımına uğrayarak düştü. Kamu görevlilerinin ise yargılanmasına izin verilmedi.

Yalova’da 198 kişinin ölümüne sebebiyet vermekten  18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan Veli Göçer, 7.5 yıl sonra tahliye olup cezaevinden çıkmıştı. Veli Göçer'in oğlu Can Göçer ve ortağı Zafer Coşkun ise yakalanamadığı için haklarındaki dava zaman aşımına girerek düştü.

Suna ise binaların hasar görmesinde yapı denetimi eksikliği ve mühendislik hizmetlerinin alınmaması etkili olduğuna işaret ediyor.

Uzmanlara göre depremlerde oluşabilecek can ve mal kaybının önüne geçmek için kamunun denetim yükümlülüğünü yerine getirmesi ve ortaya çıkan hasarda payı olan tüm sorumlulara karşı cezasızlığın son bulması gerekiyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.