Ana içeriğe atla

İstanbul’da okullar depreme ne kadar dayanıklı?

Okullarda eğitim-öğretim yılının ikinci yarısı bugün başlarken İstanbul Valiliği’nin deprem güvenlikli olarak bildirdiği okullar yüzde 31’de kalıyor.

26 Eylül 2019'da gerçekleşen Silivri merkezli 5.8 büyüklüğündeki depremde yıkılan bir minare - ARŞİV

Yarıyıl tatilinin bitmesinin ardından okullar, 2019-2020 Eğitim Öğretim Yılının ikinci yarısına bugün başladı. Peki İstanbul'da deprem riski taşıyan ve eğitim-öğretime halen devam eden okullar mevcut mu?
1135 bina güvenlikli
Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre İstanbul'da 3 bin 790'ı özel, 3 bin 647'si devlet okulu olmak üzere 7 bin 437 okul bulunuyor. Bu okullarda okuyan öğrenci sayısı 3 milyon 175 bini geçiyor.
İstanbul Valiliği'ne bağlı İstanbul Proje Koordinasyon Birimi tarafından 2006'dan bu yana yürütülen İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi'ne (İSMEP) göre ise, İstanbul'da 1135 okul binası depreme karşı hazırlanmış durumda.
DW Türkçe'ye konuşan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, Valiliğin verilerine göre İstanbul'da 238 okul binasının yıkılıp yeniden yapıldığı, 796 okul binasının incelenerek depreme karşı güçlendirildiği, şu anda ise 47 okul binasının yeniden yapımı, 5 okul binasının da güçlendirme çalışmasının devam ettiği bilgisini veriyor.
Nusret Suna
Nusret Suna
Oran düşük
Suna, rakamlar yüksek görünse de kentteki okul sayısına oranla oldukça düşük kaldığı görüşünde. Deprem güvenliği sağlanan okul sayısının kentteki tüm okulların yüzde 15'ine, devlet okullarının ise yüzde 31'e denk geldiğini belirten Suna, "Tabi ki insanın aklına şu soru geliyor. Diğer kamu binalarında okuyan çocuklar, oradaki öğretmenlerin can güvenlikleri ne durumda" diyor.
Eğitim Sen 3 No'lu Şube Kadın Sekreteri Ayşe Panuş da DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, 1999 depreminden sonra okullarda güçlendirme çalışmaları yapıldığını ancak okulların depreme hazırlıklı olup olmadığını depremler oldukça öğrendiklerini vurguluyor. 1999 depreminde yaşanan trajediden sonra deprem algısının kuvvetlendiğini dile getiren Panuş, İstanbul'un birçok yerinde ilkokul, ortaokul ve lise binalarının, öğrencilerin başka okullara nakledilmesi sonrası güçlendirildiğini veya yeniden yapıldığını söylüyor. Eğitim Sen olarak Valiliğin kamuoyuna yaptığı bilgilendirmelerini takip ettiklerini ifade eden Panuş, bunun dışında okullarda deprem güvenliğine dair bir bilgilendirme ya da çalışma duymadıklarını söylüyor. Panuş "Hasarlı okulları herhalde deprem olunca öğreneceğiz" diyor.
Ağır hasarlılar yıkılacak
2019-2020 Eğitim-Öğretim yılının başında İstanbul'da 57 okul için deprem riskinden dolayı yıkım ya da güçlendirilme kararı verilmiş, bu okullarda okuyan öğrenciler başka okullara aktarılmıştı.
26 Eylül 2019'da gerçekleşen Silivri merkezli 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından da 29 okul hasar gördüğü gerekçesiyle boşaltıldı. İstanbul Valiliği, eylül ayında, 114 okul ve eğitim kurumu için hasar tespit talebinde bulunulduğunu, bu okul ve eğitim kurumlarında ön hasar tespit çalışmaları sonucu 85 okulun hasarsız, 20 okulun az hasarlı, 9 okulun ağır hasarlı olduğunun tespit edildiğini duyurmuştu.
Valilik cumartesi günü yaptığı açıklamada da 8 okul binasının daha yıkılıp yeniden yapılmasına karar verildiğini, 2 okul binasında güçlendirme çalışması yapılacağını, 14 okulda ise ileri tetkiklerin devam ettiğini duyurdu.
Ayşe Panuş
Ayşe Panuş
'Talep üzerine yapılıyor'
Nusret Suna, hasar tespit çalışmalarının okulların talebi üzerine yapıldığını, Silivri depreminden önce bu okulların hasarlı olup olmadığını bilmediklerini vurguluyor. Suna "Daha önceden mi zayıftı, Silivri'den sonra mı ortaya çıktı bunu araştırmak için okulları gezmek istedik. Okul müdürlükleri Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izin almamızı istedi. Bununla ilgili Bakanlığa başvurduk ama bize bir dönüş olmadı” diyor.
Ayşe Panuş ise Eğitim-Sen olarak bütün okulların boşaltılmadan yerinde yapılması gerektiğini savunduklarını vurguluyor. Bazı okul binalarının tarihi binalar olduğunu ifade eden Panuş, "Okulların boşaltılması halinde yerine yeniden okul yapılması önemli" diyor. Panuş, ayrıca, hasarlı okullardaki öğrencilerin başka okullara nakledilmesinin hem nakil olunan okullar hem de öğrenciler açısından mağduriyet yarattığına dikkat çekiyor.
'Apartmandan bozma okullar'
Öte yandan Nusret Suna, 2013'ten bu yana dersanelerin özel okula dönüşmesiyle birlikte deprem güvenliği konusunda risklerin arttığını vurguluyor. "Apartmandan bozma okullar var. Buralarda okuyan çocuklarımızın, öğretmenlerimizin can güvenliği ne durumda, her şeyden önce incelenmesi gerekir" diyen Suna, bu okullarla İSMEP'in ilgilenmediğini, sorumluluğun okul sahiplerinde olduğunu vurguluyor.
Okul binalarının deprem güvenlik katsayılarının konutlara göre daha yüksek olduğuna dikkat çeken Suna, şöyle devam ediyor: "Biz bu yapıları apartmandan bozup bu hale getiriyorsak bunların bir an önce sorgulanması gerekir. Bir konutun deprem güvenlik katsayısı 1 ise okul yapısında bu katsayı 1.4'tür. Burada deprem tesirlerine karşı alınan önlemlerin diğer konutlara göre yüzde 40 daha fazla olması gerekir. Buna göre okulların yapısal hasar almaması gerekir. Asma tavan gibi yapısal olmayan elemanlarının hasar alması söz konusu olabilir ve bu hasarların birkaç gün içinde düzeltilip okulların yeniden işlevine devam etmesi beklenir."
İstanbul'da 7.5 büyüklüğünde deprem beklendiğine işaret eden uzmanlara göre hem özel okullar hem de devlet okullarının kaçının depreme güvenlikli olduğu konusunda depremle yüzleşmeden önce bir çalışma yapılmalı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.