Ana içeriğe atla

Sapanca’da teleferik projesi için ağaç katliamına tepki

Sapanca'nın Kırkpınar mevkisinde tartışmalı teleferik projesinin inşaatına başlandı. Çevreciler ve bölge halkı, 3 bin ağacın kesileceği ve Sapanca Gölü’nün ekolojik dengesini bozacağı gerekçesiyle projeye karşı çıkıyor.


Türkiye'de her gün yeni bir proje daha ormanların ve ekolojik dengenin göz ardı edildiği gerekçesiyle gündeme geliyor. Sakarya'nın Sapanca ilçesi Kırkpınar mahallesinde 3 bin ağacın kesilmesine yol açacak tartışmalı teleferik inşaatına hafta içinde başlandı. Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin yap-işlet-devret modeliyle ihaleye açtığı proje için 10 Eylül 2018'de Bursa Teleferik AŞ-Teleferik Holding AŞ Ortaklığı isimli şirketle 25 yıl süreli gelir paylaşımı sözleşmesi yapıldı.

Sapanca'daki tartışmalı teleferik projesinin inşaatına başlandı

Çevreciler ve bölge halkı, 3 bin ağacın kesileceği ve Sapanca Gölü’nün ekolojik dengesini bozacağı gerekçesiyle projeye karşı çıkıyor

✍️https://p.dw.com/p/3RzGp 

32 people are talking about this
Bölge halkı nöbette
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından geçen yıl "deprem toplanma alanı" olarak da gösterilen 9,6 dönümlük mera arazisi üzerinde yapılacak teleferik inşaatına çevreciler, sivil toplum kuruluşları ve bölge sakinleri tepkili. Bölge halkı, inşaatın durdurulması için gece gündüz inşaat alanının yanında nöbet tutuluyor.
Şimdiye dek dört kez mahkemelik olan projeye karşı yaklaşık iki aydır süren direnişe 15 Ekim’de polis müdahale etti. Belediye, emniyet güçleriyle beraber inşaatın yapılacağı alanı demir bariyerlerle kapattı ve Orman Bölge Müdürlüğü tarafından 22 Ekim’de ağaç kesimine başlandı.
Türkei Liftprojekt im Bezirk Sapanca der Provinz Sakarya
Sakarya Büyükşehir Belediyesi bölgeyi turizm açısından cazip hale getirmek istediğini söylüyor. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Sakarya Şubesi ise teleferik projesine karşı olmadıklarını, ancak projenin yanlış konumlandığını belirtiyor.
Proje için alandaki ormanların kesilmesine itiraz eden TMMOB Makina Mühendisleri Odası Sakarya Şubesi Temsilcisi Salim Aydın, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Meslek kuruluşları olarak firma yetkililerine ve belediyeye ekolojik dengeyi bozmayacak alternatif öneriler sunmayı istedik. En uygun yeri bulup projelendirelim, teleferiği orada yapalım dedik ama kabul etmediler" diyor.

5-80 yaş aralığında ağaçlar
Kuzey Ormanları Savunması’na göre teleferik inşaatı ile birlikte yamaca doğru toplam 60 dönümlük orman arazisi de inşaat kapsamına alındı. Bu alana, bungalov evler, restoran ve dinlenme tesisi yapılması planlanıyor. Teleferik ve otopark inşaatı olarak tanımlanan arazi dışında teleferiğin dağa çıkan yamacına yapılacak yol için de 26 dönümlük orman arazisinde ağaç kesimi yapılacak. Kesilecek ağaçlar yaşları 5-80 aralığında değişen çam, ıhlamur, gürgen, kestane, kayın ağaçlarından ve defne, orman gülü gibi tıbbi aromatik bitkilerden oluşuyor.
Salim Aydın "Ağaçların kesilecek olması hem yeşil alan azalmasına neden olacak hem de  erozyon, sel ve su baskınları riskini artıracak. Yerin altında kurulacak alt trafik istasyonu, yeraltı derelerini yok edecek. Sapanca Gölü havzasının ekolojik dengesi zarar görecek" diyor.
Aydın’a göre burada yapılacak tesisler, aşırı kirliliğe neden olacak altyapı sorunlarına yol açabilir. Aydın, bu durumu da mutlak koruma havzası kapsamında yer alan Sapanca Gölü ekosistemini tehlikeye sokacak bir gelişme olarak değerlendiriyor.
Türkei Liftprojekt im Bezirk Sapanca der Provinz Sakarya
Deprem toplanma alanı
Projeyle ilgili ifade edilen sorunlardan biri de söz konusu alanın İçişleri Bakanlığı'nın onaylı Acil Afet Toplanma Alanı olması. Sakarya 1999 Marmara Depremi’nden en fazla etkilenen bölgelerden biriydi. Salim Aydın, 1999 depreminden sonra 1,5 yıldan uzun süre 80 çadırın burada kaldığını belirtiyor.
Salim Aydın, proje alanın devrinin de sorunlu olduğu görüşünde. Aydın, söz konusu alanın 1945 yılında şartlı olarak bağış yapılmış bir alan olduğunu ifade ediyor. Buna göre köylünün tapulu malını mera olarak bağışladığı alan, Sakarya’nın belediye olması ve köylerin mahalle statüsüne geçmesiyle belediyenin mülkü oldu ve deprem toplanma alanı olarak kullanılmaya başlandı.
Öte yandan Bursa Teleferik A.Ş.’nin kazandığı ihaleye başka firma katılmadı. CHP’li belediye meclis üyeleri tarafından Teleferik A.Ş.’nin projeyi onaylayan eski belediye başkanı Aydın Yılmazer’e 1 milyon lira rüşvet verdiği de iddia edilmişti. Ancak bu iddialar, geçen günlerde şirket ve eski belediye başkanı tarafından yalanlandı, Yılmazer 22 Ekim’de suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
"Projeyi biz hazırlamadık"
Bursa Teleferik A.Ş.’nin CEO'su Burhan Özgümüş ise tepkilerin firmaya yönelmesinden şikayetçi. DW Türkçe'ye konuşan Özgümüş, projeyi kendilerinin değil Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığını, yer seçimi konusunda kendilerinin inisiyatifi olmadığını söylüyor. Türkiye genelinde 60'a yakın tesis yaptıklarını ifade eden Özgümüş, "Sanki projeyi biz hazırlamışız gibi bir algı var. Biz ihale şartnamesi ne gerektiriyorsa onu yaptık. Altyapıyı, ihale dosyasını belediyeler hazırlıyor, biz de fizibilitesini yapıp şartlarını uygun gördüğümüz projelere giriyoruz" diyor. Bölge halkından tepki almamak için dört kez açılan davaların sonuçlanmasını beklediklerini söyleyen Özgümüş, "Beklemek zorunda olmamamıza rağmen bekledik. Davalar lehimize sonuçlandı. Burada hukuki ve kanunen toplu iğne kadar bir yanlışı yok" diyor.
"Mahkeme süreci devam edecek"
TMMOB Sakarya bileşenleri, projeyle ilgili mahkeme sürecinin devam edeceğini, bu olaya müdahil olacak gönüllü kuruluşlar olduğunu belirtiyor. Bölge halkı daha önce dört kez projenin durdurulması için savcılığa başvurdu. En son 10 Ekim’de projenin devamı kararı çıktı.
Salim Aydın, "Böyle bir girişimin bölgede yaratacağı ticari getiriden daha çok, flora fauna yapısına yapacağı etkilerin üniversitelerin ve meslek örgütlerinin uzman kadrolarıyla tespit edilmesi gerekiyor" diyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.