Ana içeriğe atla

İnşaat şantiyeleri koronavirüs dinlemiyor

Koronavirüs önlemleri kapsamında "Evde kal" çağrıları sürüyor. Ancak sosyal izolasyon kuralı sayıları 1 milyon 200 bini bulan inşaat işçileri için geçerli değil.


Koronavirüsün yayılmasını önlemek için hükümet tarafından "Evde kal" çağrıları yapılırken, bankacılık, sigortacılık, teknoloji, Ar-Ge gibi alanlarda çok sayıda firma evden çalışma sistemine geçti. Kafe, lokanta, restoran, spor salonu, kuaför gibi bazı işletmelerin faaliyetleri geçici olarak durduruldu.
Ancak metal, tekstil, inşaat gibi yüzlerce işçinin bir arada çalıştığı sektörler faaliyetine devam ediyor.
İş kazalarının en çok yaşandığı alanlardan biri olan şantiyelerde, koronavirüs salgınıyla birlikte risk daha da arttı.
"Çağrımız karşılık bulmuyor"
Çalışma Bakanlığı’nın mart ayında açıkladığı istatistiklere göre Türkiye genelinde inşaat iş kolunda 1 milyon 200 bin işçi çalışıyor.
İnşaat iş kolunda faaliyet gösteren üç sendika olan Disk/Dev Yapı İş, İnşaat-İş ve İyi-Sen sendikaları şantiyelerin bir an önce kapatılarak işçilerin ücretli izne çıkarılmasını talep ediyor.
Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, hükümetin işçiler ve toplum lehine önlem almak yerine işvereni koruyan önlemler aldığı görüşünde. DW Türkçe'ye konuşan Karabulut, "İnşaatlarda çalışma koşulları insanlık dışı şartlarda sürüyor. Koronavirüs salgını tüm dünyaya yayılıp tehdit ederken ülkemizde de ciddi bir tehdit olarak karşımızda duruyor. Buna karşı gösterdiğimiz tepkiler, önlem alın çağrıları ne yazık ki karşılık bulmuyor” diyor.
İnşaat işçileri iş bıraktı
İnşaat işçileri, sağlık hakları için Taksim AKM inşaatı gibi bazı şantiyelerde iş bırakma eylemleri başlattı.
Sendikalara gelen şikayetlere göre işçiler, şantiyelerde maske ve eldivensiz, hijyenik olmayan koşullarda çok yakın mesafede çalışmak zorunda bırakılıyor.
Emaar AVM, Zeytinburnu Büyükyalı, Çamlıca Televizyon Kulesi, AKM, Turkuaz Medya, Limak İnşaat Kuveyt havaalanı, Atlas Üniversitesi Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi şantiyeleri, işçilerin salgına karşı önlem alınmadığı için sendikalara bildirdiği şantiyelerden birkaçı.
Karabulut, "İşçiler bugün hala inşaatlarda dip dibe, burun buruna çalşmaya devam ettiriliyor, zorlanıyor. Sözde alınan önlemler ise yetersiz. Yaygın test yapılmalı ve işçiler ücretli izne çıkarılmalı” diye konuşuyor.
Galataport şantiyesinde ise 23 Mart'ta 8 işçi, 50 yaş ve üzeri oldukları için salgın hastalıktan etkilenebilecekleri gerekçesiyle işten çıkarıldı.
Özgür Karabulut da pek çok şantiyede işçilerin önlem alınmadığı için işi bırakıp memleketlerine döndüklerini belirtiyor. Bunun ayrı bir risk olduğunu vurgulayan Karabulut, çok sayıda işçinin de işten çıkarıldığı bilgisini veriyor.
Özgür Karabulut
Özgür Karabulut
"İşçi sayısı yarıya indi"
Karabulut "Onlarca şantiyede çalışan işçi sayısı yarı yarıya düşmüş durumda. Biz işçileri mağdur etmeyin, ücretli izin uygulayın dememize rağmen, bu çağrılar tüm toplum kesimleri tarafından yapılmasına rağmen buna dönük bir önlem alınmadı. Ne yazık ki işçiler işsizlikle burun buruna, işsizlikle karşı karşıya kaldılar. Şu an ne yapacaklarını bilmez haldeler” diyor.
Peki salgın durumunda işçilerin hakları konusunda iş yasası ne söylüyor?
İş Güvenliği Uzmanı Ozan Kablan'ın DW Türkçe'ye verdiği bilgiye göre; özellikle şantiye gibi toplu çalışmanın yapıldığı iş yerlerinde çalışan bir işçi, eğer koronavirüse karşı gerekli önlemlerin alınmadığını düşünüyorsa öncelikle bunu işverenden talep etmesi gerekiyor. İşveren bu talebi kabul etmez ve gerekli önlemleri almazsa 6331 Sayılı İş Güvenliği Kanunu'nun 13. Maddesi'ne göre işçi ‘çalışmaktan kaçınma hakkı’nı kullanabiliyor.
"Haklı fesih hakkı var"
Kablan, 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 24. Maddesi'ne göre de işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı olduğunu hatırlatıyor.
Ozan Kablan, "Eğer işyerinizde herhangi bir işçinin koronavirüse yakalandığı tespit edilirse bu sizin iş kanununda geçen haklı fesih hakkınızı uygulamanız için yeterli sebep olacaktır. Eğer ki işyerinde herhangi biri virüs sebebiyle hastalanırsa ve bu işyerinden bulaştığı tespit edilirse bu iş kazası olarak rapor edilecektir. Çünkü bununla ilgili daha önce alınmış mahkeme kararları var” diyor.
Kablan, sendikalar gibi, alınacak en önemli önlemin ise bu işyerlerinde ‘işin durdurulması’ olduğunu vurguluyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.