Türkiye, 15 Mayıs Dünya İklim Günü’ne plastik atık ithalatı tartışmalarıyla girdi. Kendi geri dönüşüm alt yapısını kuramayan Türkiye, plastik sektöründeki ihtiyaç için Avrupa ülkelerinden atık ithal ediyor.
Plastik üretimi için yeterli hammadde bulamayan Türkiye, ihtiyacı atık ithalatıyla karşılıyor. Greenpeace’in son raporuna göre Türkiye’nin plastik atık ithalatı iki yılda beşe katlandı. Haber ajansları ise Türkiye’ye, 2018’in ilk çeyreğinde İngiltere’den 27 bin 34 ton, 2018’de de Almanya’dan 50 bin ton plastik atık geldiğini duyurdu. Artan ithalatın çevreye zarar verdiği ve sağlık açısından tehlikelere yol açtığına dair endişeler artıyor. Plastik sanayicileri de ithalatı yasak türlerin binde bir oranda bile olsa Türkiye’ye girdiğini tespit ettiklerini belirtiyor.
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, "Çantacı dediğimiz bir meslek var. Bunlar özellikle bu tür suistimal işlerinin altından çok çıkıyor” diyor.
Sanayiciler, nisan sonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla yaptıkları toplantıda, bakanlıktan çöp ithalatında kontrollerin artması için mevzuat değişikliği sözü almış.
7 milyar ton atık doğada
Dünya İklim Günü her yıl 15 Mayıs’ta iklim değişikliği ve küresel ısınmaya dikkat çekmek için kutlanıyor. İnsan kaynaklı çevresel kirliliklerin iklim üzerinde tehlikeli etkileri bulunuyor. Ekosistemin dengesini bozan en önemli kirleticilerden biri de plastikler.
UNDP Türkiye Kimyasallar ve Atık Sektör Yöneticisi Mahmut Osmanbaşoğlu, "1950’lerden günümüze üretilen 8 milyar ton plastiğin sadece 1 milyar tonu geri dönüştürülmüş, kalan 7 milyar ton ise atık olarak doğada bulunmaya devam etmektedir. Bu durum dünyamızın plastiklerle dolmasına neden olmuştur” bilgisini veriyor.
Dünyanın en büyük altıncı plastik üreticisi Türkiye. Her yıl 10 milyon ton plastik mamul üretiliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, geçen yıl piyasadaki 3.5 milyon ton ambalajın yüzde 54’ünün geri dönüştürüldüğünü açıklamıştı.
Türkiye sıfır atık ülkesi olabilir mi?
Sivil toplum kuruluşlarına göre Türkiye sıfır atık ülkesi olmak için toplumun tüm paydaşlarını sürece dahil etmeli. Bu konuda bireysel bilinçlenme kadar yerel yönetimlerin alt yapı sistemlerinin yenilenmesine de ihtiyaç var. Kaynağında ayrıştırma, ithalata da çözüm olabilir.
Türkiye'nin çevresel sorunlar yaşamadan bu süreci atlatabilmesi için politika yapıcıların bir an önce harekete geçmesi gerek.
Yorumlar
Yorum Gönder