Ana içeriğe atla

Yemiyoruz ama pahalı

Avrupa’nın üçte biri kadar et tüketiyoruz. Türkiye’de etin kilosu 26 TL Avrupa’da 4 Avro’yu geçmiyor


Türkiye’de et fiyatları, Avrupa ve ABD’den üç buçuk kat fazla olmasına rağmen yükselmeye devam ediyor. Kasaplar Federasyonu Başkanı Yalçındağ’a göre, her şey dışardan alınıp fason üretim yapıldıkça sorun çözülemez.

Son üç yılda yapılan 3.1 milyar dolarlık et ve canlı hayvan ithalatı, yaraya merhem olmadı. 2011 başında 14 liraya kadar inen et fiyatları yeniden 17 TL’ye çıktı. CHP’li Oran, “Müdahale girdi maliyetlerine yönelik olmalı” dedi.


Geçen yıl Türkiye’de 915 bin ton kırmızı et üretimi yapıldı. Türkiye’deki kişi başı kırmızı et tüketimi 12 kilogram seviyesinde. Buna göre ayda ortalama 1 kg kırmızı et yiyebiliyoruz. Kişi başına yıllık tüketim ABD’de 60 kg, AB ülkelerinde ise 30 kg. Yani Türkiye’de yurttaş Amerikalının 5’te 1’i, Avrupalının yaklaşık üçte biri kadar et tüketebiliyor.

Buna karşılık Türkiye’de kuşbaşı etin fiyatı ortalama 26 TL. Yani kırmızı ete yıllık 312 TL ödüyoruz. Avrupa’da ise fiyatlar 3-4 Avro civarında. ABD’de 4 dolar. Türkiye’de fiyatlara dolar bazında bakıldığında 26 lira, 13.5 dolara denk geliyor. Yani ete AB ve ABD’dekilerden yaklaşık 3.5 kat daha fazla ödüyoruz.
Eylül 2010’da 19 liraya kadar çıkan karkas et fiyatları, canlı hayvan ithalatından sonra 2011 başında 14 liraya kadar inmişti. Ancak düşük fiyatlar fazla uzun süreli olamamış, yılın ikinci yarısından sonra tekrar yükselerek 17.50 liraya kadar çıkmıştı. Fiyatlar şu anda 17 TL civarında bulunuyor.
Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, et fiyatlarının yükselmesi için bir neden olmadığını belirterek şunlara dikkat çekti: 

* Esas sorun üretim planlaması. Talep arttıkça fiyat yükseliyor. TÜİK’e göre 14 milyonun üzerinde hayvan varlığı var. Bunun üçte biri kesildiğinde 5 milyona yakın hayvan demek.

* Besicilik sistemimiz yanlış. Her şeyi dışardan alıyoruz. Türkiye’ye yüzölçümü yakın olan Fransa’da 25 milyon hayvan var. Sistem sorgulanmalı. Fasondan kurtulmadan bu iş çözülmez. Kaba yemi üretemezseniz para kazanamazsınız.

* Hayvanın cinsinde ve sayısında sıkıntı var. Damızlıkçılar 4 milyon 800 bin süt ineği, 2 milyon 400 bin erkek dana var diyor. Süt inekleri et verimi yüksek kombine ırklarla yer değiştirmeli.

İthalat büyük sanayiciye yarar

Yalçındağ, et ithalatından tek kazançlı çıkanın büyük sanayiciler olduğunu belirterek ithalata karşı olduklarını söyledi. Kurban Bayramı için yeterli kurbanlık olduğunu da ifade eden Yalçındağ, “Halkın ithalattan kazanmadığını 2010’da gördük. Kurban Bayramı için de yeterli kurbanlık var. Hayvanın kesilmesi için 2 yaşını geçmesi gerekiyor. Şu anda 22 ay ve üzeri 1 milyon 650 bin hayvan var. Bu kesilecek kurbanın iki katı demek” dedi.

Küçük üretici hayvan bulamayacak

AKP’nin on yılı aşan iktidar döneminde, ülke küresel finansın-sıcak paranın sömürü ve talanına açılırken tarım ve hayvancılık sektörü de yanlış politikalarla sürekli baltalandı. İthalat perakende fiyatlardaki yükselişi önleyemediği gibi, besiciyi, üreticiyi de bitirdi, yüzlerce firma iflas bayrağını çekti.
Karkas piyasası hareketlendiğinde besi materyallerinin de fiyatlarının yükseldiğini söyleyen Fazlı Yalçındağ “Böyle devam ederse küçük üretici alacak hayvan bulamayacak. Fiyatlar suni şekilde yükselecek. Bu bir kısırdöngü olarak devam edecek. Et ve Süt Kurumu’nun müdahalesi yerinde ancak sorunu kökten çözemez. Taban fiyat uygulanan fiyattır. Üretici 15.60 TL’nin altına inerse zarar eder. Fiyatlar ne kadar yükselir belli değil.Bunun tavanının da belirlenmesi gerekir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran ise ette asıl sorunun, yüksek girdi maliyetleri olduğunu belirterek “AKP, halkın makul fiyatlarla et tüketmesini istiyorsa, besicilerin, et fiyatının oluşumunda önemli bir faktör olan yemde yaşadığı sorunlara çözüm bulmalı. Yem hammaddelerinin çok büyük bölümü ithal ediliyor. Kaba yem açığı kapatılamaz boyutlara ulaşmış durumda” diye konuştu.

Küçük üretici hayvan bulamayacak

AKP’nin on yılı aşan iktidar döneminde, ülke küresel finansın-sıcak paranın sömürü ve talanına açılırken tarım ve hayvancılık sektörü de yanlış politikalarla sürekli baltalandı. İthalat perakende fiyatlardaki yükselişi önleyemediği gibi, besiciyi, üreticiyi de bitirdi, yüzlerce firma iflas bayrağını çekti.
Karkas piyasası hareketlendiğinde besi materyallerinin de fiyatlarının yükseldiğini söyleyen Fazlı Yalçındağ “Böyle devam ederse küçük üretici alacak hayvan bulamayacak. Fiyatlar suni şekilde yükselecek. Bu bir kısırdöngü olarak devam edecek. Et ve Süt Kurumu’nun müdahalesi yerinde ancak sorunu kökten çözemez. Taban fiyat uygulanan fiyattır. Üretici 15.60 TL’nin altına inerse zarar eder. Fiyatlar ne kadar yükselir belli değil.Bunun tavanının da belirlenmesi gerekir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran ise ette asıl sorunun, yüksek girdi maliyetleri olduğunu belirterek “AKP, halkın makul fiyatlarla et tüketmesini istiyorsa, besicilerin, et fiyatının oluşumunda önemli bir faktör olan yemde yaşadığı sorunlara çözüm bulmalı. Yem hammaddelerinin çok büyük bölümü ithal ediliyor. Kaba yem açığı kapatılamaz boyutlara ulaşmış durumda” diye konuştu.


Cumhuriyet/Ekonomi 19.08.2013







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.