Ana içeriğe atla

Hızlı + ucuz + zararsız

Güneş enerjisi yatırımlarının maliyeti son 5 yılda üçte bire düştü, Türkiye’ye gün doğdu.


Bundan 5-6 yıl önce 1 MW’lık bir tesisin bedeli 3.5 - 4 milyon Avro’larda iken hızla gelişen teknolojiler sayesinde bugün bu rakamlar 1.3 milyon Avro’ya kadar indi. 5 MW’lık bir güneş enerjisi tesisi yaklaşık 6 ayda inşa edilip devreye alınabiliyor. Dünyada 10 yılın altında tamamlanmış bir nükleer santral yok.



Güneş enerjisi yatırımlarının hem ucuz hem pratik hem de en çevreci elektrik enerjisi üretim yöntemi olduğuna dikkat çeken “Güneşe Derneği” Başkanı Mehmet Özer bu alanda Türkiye’nin geç kaldığını söyledi. Aynı zamanda Tunçmatik Yönetim Kurulu Başkanı olan Özer “2012’de belli bir altyapı kuruldu ama mevzuatta hâlâ eksiklikler var. Bir an önce yatırımcıyı demotive edecek hükümlerden kurtulmalıyız” dedi.
Özer sorularımızı şöyle yanıtladı:


* Türkiye güneşten elektrik üretimi konusunda İspanya’dan sonra Avrupa’nın en iyi 2. potansiyeline sahip. Ama maalesef yeterince faydalanamıyoruz. Özellikle Konya, Muğla, Antalya, Niğde, Gaziantep, Adana, Mersin gibi illerin potansiyeli oldukça yüksek.
* 7-8 ay öncesine kadar mevzuatta eksiklikler vardı. Kanun, yönetmelik, tebliğ gibi hukuki altyapının oturması süre aldı. Bugün de tam oturduğu söylenemez. Almanya’da izin süreci 3 hafta iken bizde 6 ay olmamalı. Bir Alman 10 sayfa evrakla başvuru yaparken bizim vatandaşımız 200 sayfa ile başvuru yapmamalı.
* Biz ülke olarak, ‘Araplar petrol zengini’ der dururuz. Türkiye de güneş zengini ama potansiyelin yüzde 1’ini bile kullanamıyor. Güneş verimi Türkiye’den çok daha düşük olan Almanya, bir yılda toplam 7.5 GW gücünde güneş enerji sistemleri kurdu.
* Geçen haziranda güneş enerjisi için lisans başvuruları alındı. 600 MW’lık bir kapasite için yaklaşık 500 civarında 8 - 9 bin MW’lık başvuru geldi. Yaklaşık 15 katı. Kanunda 13.3 sent fiyat veriliyor ki bu dünya standardının altında. Endişem, insanlar çok ciddi fiyat kırımları yapacak ama aldıkları lisansı yatırıma dönüştürmekte zorluk çekecek. Daha uygun yatırım şartları oluşursa her yıl en az 500 milyon Avro’luk yatırım gelir.

6 ayda kur, nükleerden ucuza getir


Güneş enerjisi üretimi bugün maliyet olarak mevcut olan en ucuz üretim metotlarından biri haline geldi. Bundan 5-6 yıl önce 1 MW’lık bir tesis kurma bedeli 3.5 - 4 milyon Avro’lardaydı. Bugün 1.3 milyon Avro’ya kadar indi. Sebebi teknolojik gelişmeler. Sistemde chip’lerin içindeki slikona dayalı yarı iletken teknolojisi kullanılıyor. Bu yüzden bilgisayar endüstrisinde olduğu gibi, fiyatlar hızla düşüyor. 5-6 yıl önce bu sistem pahalıydı. Şimdi neredeyse üçte bir fiyatı. Zamanla daha da ekonomik hale gelecek.
Diğer avantajı da son derece hızlı kurulabilmesi. Bugün 5 MW’lık bir tesisi yaklaşık 6 ayda inşa edip devreye alabiliyoruz. HES’lerde inşaat yıllar alıyor. Dünya tarihinde 10 yılın altında tamamlanmış bir nükleer santral yok. En önemlisi de en çevreci olmaları. Karbon salınımı sıfır. Soğutma için suya ihtiyaç yok. Doğa ile tamamen dost. Üstelik tarıma elverişli olmayan kayalık, kıraç ya da kireçli arazilere kuruluyor. Tamamen yeşil.


Cari açık için birebir


Bugün Türkiye’nin makro ekonomik olarak en büyük maliyeti enerji. Doğalgaz başta, enerjide dışa bağımlıyız. Güneş enerjisi verimli olarak kullanılırsa hem cari açığın, hem de dışa bağımlılığın azaltılmasına ciddi bir katkı sağlar. GES yatırımları tarıma elverişli olmayan kayalık, kıraç arazilere kuruluyor. Dolayısıyla hem en çevreci metot hem de kaynak tüketmiyor.


Yeni bir ekmek kapısı


Türkiye’de güneş enerjisi sektörü yeni başlamakta olan bir pazar. Güneş enerjisi ile ilgili 300 şirket kuruldu. Şu anda çok farklı sektörlerden oyuncular var bu pazarda. Bunların çoğu küçük istihdamlı şirketler. Ama bugün sektör olarak baktığımızda bin - 2 bin arasında istihdam sağlanıyor. Sektör geliştikçe istihdam potansiyeli büyüyecek.







Yorumlar

  1. güzel bir yazı, çin malı ürünlerde watt başına kurulum maliyeti 2 dolar, türk malı üründe ise (bir firma mevcut) 5tl, yani 100kwlık bir santral 500.000gibi bir rakama tekabul edıyor, yıllık 160.000kwh elektrik üretiyor, 25,5 kuruş + türk malı oldugundan devlet destegi ile 33 kuruşa geliyor. bu da 53000 gibi güzel bir ücret, yüzde 0.5 ile kira verip üstüne de %15 vergi verecegine %1 ile kar elde eder karını yatırım yapar %0 vergi ile kazanır.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.