Ana içeriğe atla

Türkiye'de yoksullaşma: Asgari ücret eriyor, hak kayıpları artıyor

Son verilere göre asgari ücret açlık sınırıyla neredeyse eşitlenirken yoksulluk sınırının üçte birini bulmuyor. Eriyen ücretler ve artan hak kayıpları karşısında Türkiye her geçen gün yeni bir işçi eylemine sahne oluyor.

Pelin Ünker 

© Deutsche Welle Türkçe

Türk-İş'in Ocak ayı Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması'na göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin 249 lira, yoksulluk sınırı ise 13 bin 843 liraya çıktı.

Buna göre açlık sınırı ile zamlı asgari ücret arasında sadece 3 lira 40 kuruşluk fark kaldı. Bu yıl için net asgari ücret 4 bin 253 lira 40 kuruş olarak belirlenmişti. Aralık 2021'de açlık sınırı 4 bin 13, yoksulluk sınırı ise 13 bin 72 liraydı.

DW Türkçe'ye konuşan çalışma ekonomisi uzmanı Özgür Müftüoğlu, "2021 yılının ikinci yarısından sonra Türkiye'de zaten süper kırgın olan ekonomi iyice hızlı bir şekilde çöküşe doğru gitti. Yıl sonunda asgari ücrete hükümet iyi sayılacak bir zam yaptı. Kendi ifadeleriyle yüzde 50'ye yakın bir zam yaptı. Ancak enflasyon o kadar hızlı arttı ki neredeyse bir aylık bir süre içerisinde buradaki artış neredeyse eridi" diyor.

Çalışma ekonomisi uzmanı Özgür Müftüoğlu

Çalışma ekonomisi uzmanı Özgür Müftüoğlu

Açlık sınırının altına düşecek

Fiyat artışları önümüzdeki ay da devam ederse asgari ücret açlık sınırının altına düşecek. AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, Ocak ayında yıllık enflasyonun yüzde 48,42'ye yükselmesini bekliyor. Reuters'in anketinde ise Ocak ayı için yıllık enflasyon tahmini yüzde 46.

Türk-İş'in hesaplamasına göre Ocak ayında 13 bin 843 liraya çıkan yoksulluk sınırı ise asgari ücretin üç katını geçiyor.

Özgür Müftüoğlu, Türk-İş'in bekar bir işçinin yaşam maliyetini de 5 bin 587 olarak hesapladığını ifade ederek bunun da asgari ücretin oldukça üzerinde olduğuna işaret ediyor.

Verilerin Türkiye'de yoksulluğun hızla arttığını gösterdiğini vurgulayan Müftüoğlu, derinleşen çalışan yoksulluğu karşısında tepkilerin de giderek büyüdüğüne dikkat çekiyor.

Ocak ayında Türkiye'nin en büyük online alışveriş sitelerinden biri olan Trendyol'da esnaf-kurye sistemiyle işçilerin yüzde 11'lik ücret zammını kabul etmeyerek İstanbul dahil birçok ilde yaptığı eylem sonuç getirmiş, şirket yönetimi işçilerin aylıklarına yüzde 38,8 zam yapmayı kabul etmişti. 

Kurye ve kargo çalışanlarından zam talebi

Trendyol kuryelerinin ardından eylemler, kurye ve kargo sektöründeki diğer firmalara da sıçradı.

Hepsiburada'nın dağıtım ağı Hepsijet ve Scotty çalışanları da düşük ücretlere karşı eylem başlattı. Scotty çalışanları, yüzde 22'lik zammı kabul etmeyerek kontak kapattı. Yüzde 40 zam isteyen işçiler, dayanışma çağrısı yaptı.

Yemek Sepeti ve Banabi kuryeleri ise maaş konusunda işverenden yanıt alamadıklarını gerekçe göstererek dün şirketin İstanbul'daki merkezinin önünde Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) üyeleri ile birlikte eylem yaptı. Yüzde 32,7 zam teklifini kabul etmeyen şirket çalışanları, İstanbul, Eskişehir ve İzmir'de kısa süreli kontak kapattı. Eylemde yapılan açıklamada, "10 saniyede paket toplamamız bekleniyor. Pandemi sürecinde kimse çalışmazken biz çalıştık. Bu şirket bizim sayemizde büyüdü. Hakkımızın verilmesini bekliyoruz. Sefalet ücretini kabul etmiyoruz" denildi.

Yurtiçi Kargo çalışanları da yüzde 17'lik zamma ve sözleşme fesihlerine karşı şirketi bugün İstanbul Pendik'teki Yurtiçi Kargo Müdürlüğü önünde buluşup eyleme geçti. Şirket çalışanları asgari ücretin altında kazandıklarını belirterek yüzde 40 zam talep ettiklerini duyurdu.

Fabrikada direnen işçilere gözaltı

Özgür Müftüoğlu, kurye ve kargo sektörü dışındaki alanlarda da ciddi sorunlar olduğunu vurguluyor. Müftüoğlu, “Çünkü bu süreçte hazırlanan toplu iş sözleşmelerinde hem kamu çalışanları için yapılan hem de metal iş kolundaki sözleşmelerde ücretler, asgari ücret seviyesine bile ulaşmayan, asgari ücret artış seviyesine bile ulaşmayan bir şekilde yükseltildi. Bu artışlar da tabi hızla erimeye başladı” diye konuşuyor.

Kocaeli Gebze Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan ve plastik otomotiv parçaları üreten Farplas firmasında işçiler, ücretlerinin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için geçen hafta iş durdurma eylemi yapmış, eylemin ardından 150'ye yakın işçi işten atıldı.

Fabrikada kalan işçiler, arkadaşlarının geri alınması için fabrikaya kapanarak eylem başlattı. Polis ekipleri fabrikaya girdi ve tüm işçileri gözaltına aldı. İşçiler daha sonra serbest bırakıldı. Birleşik Metal-İş Sendikası'ndan yapılan açıklamada "Sendikal hakları için direnen ve gözaltına alınan 200 arkadaşımız, ifadeleri alındıktan sona serbest bırakıldılar.  Şubemizde yapılan toplantı ile mücadelenin bundan sonra nasıl sürdürüleceği kararlaştırılıyor" denildi.

Finans Merkezi şantiyesinde eylem

Kurye ve kargo sektörünün yanı sıra İstanbul'da dün Ataşehir'deki Finans Merkezi Şantiyesi'nde çalışan inşaat işçileri de ücret, yemek ve barınma alanındaki hak kayıplarına karşı eyleme geçti.

Şantiyedeki kötü çalışma koşullarına ilişkin DİSK Dev Yapı-İş ve İnşaat-İş Sendikası tarafından kampanya başlatıldı.

DİSK Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut

DİSK Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut

DW Türkçe'ye konuşan DİSK Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, işçilerin sigorta primlerinin gerçek ücretleri üzerinden değil asgari ücret üzerinden yatırıldığını belirtiyor. Ücretlerin geciktirildiğini, maaşların her ay en az 2 bin üç bin lira eksik yatırıldığını ifade eden Karabulut, "İşçi arkadaşlarımızın hem bugünü hem geleceği gasp ediliyor. Yemek sorunları var. İşçi arkadaşlarımız, kurtlu, kalitesiz, besleyici değeri olmayan yemekleri, nefes almanın bile zor olduğu yemekhanelerde uzun yemek kuyruklarında bekleyerek yiyor" diyor.

Memleketlerinden gelip kamplarda yaşamak zorunda kalan işçiler barınma sorununa dikkat çekiyor. DW Türkçe'ye konuşan işçiler, 15-20 metrelik odalarda 8-10 kişinin birlikte kaldığını, tahta kurularıyla yatmak zorunda kaldıklarını ve Covid-19'dan dolayı çok zorluk çektiklerini belirtiyorlar. 

Finans merkezi projesi, Emlak Konut ve Varlık Fonu ile yürütülüyor.

Özgür Müftüoğlu'na göre artan enflasyon karşısında bir yandan yoksullaşma artarken Türkiye'de işçi eylemleri artarak devam edecek.

İstanbul Ticaret Odası'na göre, İstanbul'da perakende fiyatlar Ocak'ta aylık yüzde 13,78, yıllık yüzde 50,91 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu, ocak ayına ait enflasyon verisini perşembe günü açıklayacak.

Türkiye'de yoksullaşma: Asgari ücret eriyor, hak kayıpları artıyor - DW Türkçe


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.