Şirketlerin döviz açığı son 11 yılda 25 kat artarak mayısta 250 milyar dolara dayandı
Fed korkuları ve Suriye gerginliği sonrası takke düştü kel gözüktü. Reel sektörün kur riski başlı başına kırılganlık kaynağı haline geldi.
ABD Merkez Bankası (Fed) tedirginliğinin Suriye gerginliği ile birleşmesi, gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek cari açıklardan birine sahip olan Türkiye için kırılganlık oluştururken, reel sektörün döviz borçlarının son yıllarda katlanarak artması kur riskini artırıyor. Zira kur arttıkça durduk yerde döviz borcu olan firmanın borcu da katlanıyor.
Reel sektörün döviz varlıkları Mayıs 2013 itibarıyla bir önceki aya göre 1 milyar 477 milyon dolar azalışla 87 milyar 716 milyon dolara gerilerken, yükümlülükler 249 milyar 537 milyon dolara yükseldi. Bu dönemde net döviz pozisyonu açığı ise 8 milyar 994 milyon dolar artarak 161 milyar 821 milyon dolar oldu.
1994, 2001 krizinde kurdaki artış, borçlu birçok şirket için, aldıkları döviz kredileri ciddi bir sorun teşkil etmişti. Bu durum firmaların sıkıntıya düşmelerine neden ve birçok firmanın bu nedenle iflasına yol açmıştı. Şimdi dolar/TL kuru tarihi zirvesinde.
Küresel krizin patlak verdiği Eylül 2008’de reel kesimin döviz pozisyon açığı 79 milyar dolar dolayında bulunuyordu. Reel sektör, kriz nedeniyle ortaya çıkan riskler üzerine döviz pozisyon açığını küçülterek 2009 sonu itibarıyla 65.5 milyar dolara kadar çekmişti.
Merkez Bankası’nın Mayıs 2013’e ait Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri verilerine göre, reel sektörün döviz açığı sadece 2008’e göre 2009’da azaldı. 2010’da yeniden büyüme eğilimine girdi. 2002’de 6.5 milyar dolar olan döviz açığı, mayıs sonunda 161.8 milyar dolara kadar yükseldi. Yani yaklaşık 11 yılda şirketlerin döviz açığı 155.3 milyar dolar arttı. Bu da açığın 25 kat arttığı anlamına geliyor. Diğer yandan döviz açığı 2010’da 2009’a göre yüzde 43; 2011’de 2010’a göre yüzde 32.7; 2012’de 2011’e göre yüzde 14, Mayıs 2013’te de 2012 yıl sonuna göre yine yüzde 14 artış gösterdi. 2012 yılı sonuna göre net döviz pozisyonu açığı 19 milyar 985 milyon dolar arttı.
Reel sektörün döviz borçları 249.5 milyar dolar iken, bu borçların 137.6 milyar doları yurtiçinden sağlanan krediler, 82.6 milyar doları ise yurtdışından sağlanan kredilerden oluşuyor. İthalat borçları ise 29.2 milyar doları buluyor.
Mayıs 2013’te kısa vadeli varlıklar 74 milyar 172 milyon dolar iken kısa vadeli borçlar 95 milyar 864 milyon dolar oldu. Kısa vadeli net döviz pozisyonu açığı ise 21 milyar 692 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Borcu yüksek olanların hisseleri eriyor
Borsadaki performanslara bakıldığında döviz borcu olan yüksek şirketlerin TL’deki değer kaybından en fazla etkilenenler olduğu görülüyor. Borsa İstanbul’da en yüksek açık pozisyonu olan şirketler arasında Tüpraş, Türk Telekom, Türk Hava Yolları, Anadolu Efes ve Migros öne çıkıyor. Bu şirketlerin Fed’in tahvil alım programını yavaşlatacağını duyurduğu 22 Mayıs’tan bu yana hisseleri en az yüzde 14.5 değer yitirdi. Söz konusu dönemde Tüpraş hisseleri yüzde 24, Türk Telekom hisseleri yüzde 21, THY yüzde 14.5, Anadolu Efes yüzde 19.6, Migros hisseleri ise yüzde 36.6 düştü.
Cumhuriyet 02.09.2013 |
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
|
|
Yorumlar
Yorum Gönder