Ana içeriğe atla

Tek damlası altın değerinde


Hızlı nüfus artışı ve küresel ısınma, hayat kaynağı suyu dünya gündeminin ilk sırasına taşıdı


BM Birinci Dünya Su Gelişim Raporu’na göre, bölgeler açısından kişi başına düşen su tüketimi miktarı sanayileşmiş ülkelerde 260, Afrikada 65, Asyada 140, Arap ülkelerinde 150, Türkiye’de ise sadece 100 litre.


Dünya, gelecek yıllar içinde giderek ağırlaşacak küresel bir su kriziyle karşı karşıya. Özellikle Afrika ülkelerinde bu oran giderek artarken ileride daha endişe verici boyutlara taşınacağının sinyallerini veriyor. Uzmanlar, dünyada içilebilir-kullanılabilir su miktarının kısıtlı olduğu gerçeğinden hareketle yaşamın kaynağı suyun kullanımında tasarruf yapmanın önemine işaret ediyor. Çünkü suyun bir alternatifi yok.
Genel olarak bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için yıllık ortalama kişi başına 10 bin m3 su potansiyeline sahip olması gerektiği kabul ediliyor. Yıllık ortalama kullanılabilir su miktarı 1000 m3ten az olan ülkeler su fakiri, 2 bin m3ten az olan ülkeler ise su azlığı çeken ülkeler olarak değerlendiriliyor.
Türkiyede kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1450 m3/yıl olarak hesaplanıyor.
Su zengini sayılma kriteri ile arasındaki orana bakıldığında, Türkiyenin su zengini olmadığı ve ancak kendi kendine yeten bir ülke konumunda olduğu görülüyor.
Birleşmiş Milletler Birinci Dünya Su Gelişim Raporunda, bölgeler açısından kişi başına düşen su tüketimi miktarının sanayileşmiş ülkelerde 260, Afrikada 65, Asyada 140, Arap ülkelerinde 150, Latin Amerikada ise 180 litre olduğu ifade ediliyor. Türkiyede ise bu oranın ortalama 100 litre olduğu biliniyor.
Dünya genelinde ortalama olarak yüzde 22 olan endüstriyel su ihtiyacı, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yüzde 10 düzeyinde bulunuyor. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 60a kadar gidiyor.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) 2008 yılı verilerine göre, dünyada kişi başına su tüketim miktarı yılda ortalama 800 m3 civarında bulunuyor. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 20sine karşılık gelen 1.4 milyar insan yeterli içme suyundan yoksun olup, 2.3 milyar kişi sağlıklı suya erişemiyor.
Yeryüzündeki toplam su kaynağının yüzde 97.5i deniz ve okyanuslarda tuzlu su, yüzde 2.5i de tatlı su bulunuyor. Tatlı su kaynaklarının yüzde 69.5i kutuplarda buzul ya da donmuş toprak tabakasının içinde hapsolmuş durumda.


Amaç suyun artan önemini anlatmak

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 1992 yılı Aralık ayında Rio de Janerio’da düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda dünyada suyun giderek artan öneminden dolayı her yıl 22 Mart gününün “Dünya Su Günü” olarak kutlanmasını kararlaştırdı.
Çevre ve Kalkınma Konferansı’nın sonuç metni olan Agenda 21’in su kaynaklarının gelişimi ile ilgili 18. bölümüne dayanan Dünya Su Günü, suyun önemiyle ilgili bilincin geliştirilmesi ve Agenda 21’de sunulan önerilerin uygulanmasının sağlanması için, bütün ülkelerin ulusal düzeyde konferans, seminer, sergi, yayın ve doküman dağıtımı gibi bir dizi etkinlik yapmasını teşvik etmeyi amaçlıyor.
BM, sürdürülebilir kalkınma politikası doğrultusunda, su kaynaklarını tasarruflu kullanma bilincinin yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası her düzeyde geliştirilmesi hedefiyle;
• İçme suyu ile ilgili problemleri saptamak...
• Gelişen nüfusa bağlı olarak su yapılarının korunması ve yapımı ile ilgili toplumu uyarmak ve önlemleri arttırmak...
• Dünya Su Günü’nde devletler, uluslararası kuruluşlar ve sosyal kuruluşlarla dayanışmayı ve birlikteliği arttırma çalışmalarını yürütüyor.
Bunun için de;
• Ülke ve dünya basını ile bağlantıları geliştirmek, gündemde kalmak ve gündem oluşturmak.
• Çocukları ve gençleri hedef almak,
• Belgelerin yayımlanması,
• Su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi ile ilgili konferans, yuvarlak masa ve seminerler yapılması,
• Paylaşım ve kişisel yardım programlarını ilerletmek,
• Kamu ve özel sektör yardımlarını, destek ve katılımlarını arttırma görevlerini üstleniyor.
Her yıl farklı bir temayla düzenlenen Dünya Su Günü’nde, Kadınlar ve Su”, “21. Yüzyılda Su”, “Su ve Sağlık”, “Kalkınma İçin Su”, “Gelecek İçin Sugibi konular işleniyor. Birleşmiş Milletler, bu yıl 22 Mart Dünya Su Günü’nde ‘Sağlıklı bir Dünya için Temiz Su’ sloganından yola çıkarak “Su Kalitesi”konusunu işliyor.
Türkiye’de Dünya Su Günü etkinliklerini, öncü kuruluş olarak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü üstleniyor. Kuruluş, Dünya Su Günü’ne dair faaliyetler kapsamında suyun önemine dair resim, afiş ve kompozisyon yarışmaları da düzenliyor.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.