Ana içeriğe atla

Zoraki göçmenler


OECD ülkelerindeki göçmenlerde işsizlik oranı yerleşiklerden 1.5 kat daha yüksek


Son 10 yılda OECD ülkelerine çalışmak için gelen göçmenlerin sayısı 110 milyonu geçerken göçmen işsizliği yüzde 12’e çıktı. Genç göçmenler arasında işsizlik ise yüzde 23’ü buluyor. Yunanistan, İtalya, İspanya ve İrlanda’daki göçmenlerin yarısı iş bulmak amacıyla göç etti. Ancak şimdi çoğu işsiz.
Merkezi Paris’te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nce (OECD) yayımlanan bir rapor, mali krizin en önemli kurbanlarının göçmenler olduğunu ortaya koydu. Buna göre İrlanda, İspanya ve İtalya’daki göçmenler mali krizin faturasını en fazla ödeyenlerin başında geliyor. Göçmenlerin iş hayatında kendilerine ne kadar yer bulabildiğini uyumla bağdaştıran rapora göre son 10 yılda OECD ülkelerine çalışmak için gelen göçmenlerin sayısı 110 milyonu geçti. Krizin de etkisiyle göçmen nüfusu 2000-2010 yılları arasında üçte bir oranında arttı.
OECD ülkelerindeki göçmen nüfusun yüzde 78’i 15-64 yaş arasında yani çalışma çağında. Güney Avrupa, Hollanda ve Finlandiya’da bu oran artıyor. Çalışma çağındaki nüfusun yüzde 51’i ise 25-44 yaş arasında bulunuyor. Üye ülkelerde göçmenlerin yüzde 64’ü çalışıyor. 2000-2010 arasında göçmenler arasında işgücüne katılım oranı yüzde 1.5 arttı. Fakat yüksek kalifiye elemanlar ve kamusal alanda iş arayan göçmenler hâlâ sorunlarla karşılaşıyor. Verilere göre;
• 2008’de 15 ile 34 yaşları arasındaki göçmenlerin yüzde 13’ü mesleki eğitimden yoksun veya çalışmıyordu.
• OECD ortalamasında göçmen işsizliği yüzde 12’e çıkıyor. Yerleşikler arasında boşta olanların oranı ortalama yüzde 8.
• Yunanistan, İtalya, İspanya ve İrlanda’daki göçmenlerin yüzde 40-50’si iş için göç etti. Borç krizi nedeniyle şimdi çoğu işsiz.
• Göçmenlerin yüzde 17.3’ü yoksulluk tehdidi altında. Göçmenler arasında yoksulluğun en yoğun yaşandığı ülkeler Hollanda, İsveç hariç İskandinav ülkeleri, İspanya, İsviçre ve Amerika.

1.5 kat daha fazla işsiz

OECD verilerine göre göçmenler arasında işsizlik oranı yerleşiklerden 1.5 kat daha fazla. Göçmen işsizliğinin en yüksek olduğu ülke yüzde 28 ile İspanya. Bu ülkeyi yüzde 19 ile Estonya ve yüzde 17 ile Belçika izliyor. İşsizlik oranının en düşük olduğu ülkeler ise yüzde 7’nin altındaki oranla Lüksemburg ve Avustralya. OECD genelinde 15-24 yaş arası gençler arasındaki işsizlik oranı büyük bir sorun teşkil ediyor. Genç işsizliği toplam işsizlik oranını ikiye katlıyor. Genç göçmenler arasındaki işsizlik yüzde 23’ü buluyor. Bu yerleşiklerde yüzde 18 civarında.
Türkiye, Belçika, Fransa, Finlandiya, İspanya ve İsveç’te genç göçmenler arasındaki işsizlik yüzde 30’un üzerinde ve bu oranla OECD ülkeleri içinde ilk sıradalar.


Norveç’e işçi akını


Norveç ve İsviçre çalışma şartları ve yüksek ücretler nedeniyle 2003’ten bu yana göçmenlerin gözdesi. 2010’da 15 AB ülkesinden bu ülkelere göç patlaması yaşandı. OECD’de işçi göçü 2003’ten bu yana hızla arttı.
Göçmen işsizliğinin en yüksek olduğu ülke ise yüzde 28 ile İspanya. Ülke aynı zamanda Avro krizinin
vurduğu ve büyük eylemlerle sarsılan bir ülke.


Türkiye de göç alıyor


Düşük gelirli OECD ülkeleri içinde değerlendirilen Türkiye’de ise toplam nüfusun yüzde 4’ünü göçmenler oluşturuyor. 2000-2010 arası ülkedeki göçmen sayısının nüfusa oranı yüzde 1’e yakın arttı. Türkiye, bu oranla 34 OECD ülkesi içinde 28. sırada yer alıyor. Türkiye’deki göçmenlerin yüzde 41’i kadın. OECD ortalaması ise yüzde 52. Türkiye ve Güney Avrupa’daki göçmenlerin yüzde 45’inin eğitimi ortaokul düzeyinin altında.

Kriz vuruyor, göç artıyor


* OECD ülkelerinde yaşayan göçmenler, teşkilata üye 34 ülkenin toplam nüfusunun yüzde 9’u.

* En fazla göç alan ülkelerin başını ABD çekerken Almanya ikinci sırada yer aldı. Göçmen nüfusunun üçte birinden fazlası ABD’de yaşıyor. Almanya OECD göçmen nüfusunun yüzde 10’una sahip.

* 2000-2010 arasında İsrail ve Estonya dışında tüm OECD ülkelerinde göçmen nüfusu arttı.

* İspanya’da göçmen nüfusu üçe katlandı va 2010’da göçmen sayısı 6.5 milyonu aştı.

* OECD sınırları içindeki 26 milyon göçmen yükseköğretim mezunu. Bu, göçmen nüfusunun yüzde 31’ini temsil ediyor.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.